Kutadgu Bilig
Kitabın Adını, Mânasını Ve Kendisinin İhtiyarlığını Söyler
Eski Türkçe aslı Günümüze aktarımı
XI Kitâb Atı Yörügin Yeme Avuçğalıkın Ayur Kitabın Adını, Mânasını Ve Kendisinin İhtiyarlığını Söyler
350 Kitâb atı urdum kutadğu bilig,  kutadsu okığlıka tutsu elig Kitabın adını Kutadgu bilig koydum; okuyana kutlu olsun ve ona yol göstersin.
351 Sözüm sözledim men bitidim bitig,  sunup iki ajunnı tutğu elig Ben sözümü söyledim ve kitabı yazdım; bu kitap — uzanıp, her iki dünyayı tutan bir eldir.
352 Kişi iki ajunnı tutsa kutun,  kutadmış bolur bu sözüm çın bütün insan her iki dünyayı devletle elinde tutarsa, mes'ût olur; bu sözüm doğru ve dürüsttür.
353 Bu kün toğdı ilig tedim söz başı,  yörügin ayayın ey edgü kişi Önce Kün-Toğdı hükümdardan bahsettim; ey iyi insan, bunu izah edeyim.
354 Basa aydım emdi bu ay toldını,  anıŋdın yaruyur ıduk kut küni Sonra Ay-Toldı'dan söz açtım; mübarek saadet güneşi onunla parlar.
355 Bu kün toğdı tegli törü ol köni,  bu ay toldı tegli kut ol kör anı Bu Kün-Toğdı dediğim doğrudan-doğruya kanundur; Ay-Toldı ise, saadettir.
356 Basa aydım emdi kör ögdülmişig,  ukuş atı ol bu bedütür kişig Bundan sonra Öğdülmiş'i anlattım; o aklın adıdır ve insanı yükseltir.
357 Anıŋda basası bu odğırmış ol,  munı âkibet tep özüm yörmiş ol Ondan sonrakisi Odgurmış'tır; onu ben akıbet olarak aldım.
358 Bu tört neŋ öze sözledim men sözüg,  okısa açılğay yitig kıl közüg Ben sözü bu dört şey üzerine söyledim; okursan, anlaşılır; iyice dikkat et.
359 Sevinçin yorığlı ay edgü yegit,  sözümni yava kılma köŋlün eşit Ey sevinç içinde ömür süren iyi genç, sözümü yabana atma, gönülden dinle.
360 Katığlan yaŋılma könilik yolın,  yegitlik yava kılma asğın alın Gayret et, doğruluk yolundan şaşma; gençliği heder etme, ondan faydalanmasını bil.
361 Küsüş tut yegitlik keçer sende terk,  kaçar bu tiriglik neçe tutsa berk Gençliği aziz tut, çabuk geçer; ne kadar sıkı muhafaza edersen-et, bir gün kaçar.
362 Seniŋde bar erken yegitlik küçi,  yava kılma tâat tapuğ kıl tuçı Sende henüz gençlik kuvveti varken, bunu boşuna geçirme; dâima tâat ve ibâdet ile meşgul ol.
363 Küser-men yegitlikke öknür özüm,  ökünçüm asığ yok keser-men sözüm Sonra gençliğin hasretini çeker ve peşiman olursun, amma son peşimanlık fayda vermez; sözüm bu kadar.
364 Kimiŋ kırkta keçse tiriglik yılı,  esenleşti erke yegitlik tili - Kimin yaşı kırkı geçerse, gençlik insana:— "Allaha ısmarladık !" — der.
365 Tegürdi maŋa elgin elig yaşım,  kuğu kıldı kuzğun tüsi teg başım 'Elli yaşım bana elini değdirdi; kuzgun tüyü gibi olan başımı kuğu tüyüne çevirdi.
366 Okır emdi altmış maŋar kel teyü,  busuğ bolmasa bardım emdi naru Şimdi altmış :—"Bana gel!"— diye çağırıyor; ecel pususuna düşmezsem, şimdi oraya gideceğim.
367 Kimiŋ yaşı altmış tüketse sakış,  tatığ bardı andın yayı boldı kış - Kimin yaşı altmışı doldurmuş ise, ondan- hayatın tadı gitmiş, onun yazı kışa dönmüştür.
368 Otuz yığmışın yandru aldı elig,  negü kılğay altmış tegürse elig - Otuzun topladığını elli geri aldı, altmış elini değdirirse, ne yapacağım.
369 Negü kıldım erki elig men saŋa,  nelük türdüŋ emdi bu öç kek maŋa Ey elli, ben sana ne yaptım sanki, neden bana şimdi böyle kin bağladın.
370 Tatığ erdi barça yegitlik işim,  ağu kıldı emdi maŋa yer aşım Gençlikte her işim bir zevk idi; şimdi bana yediğim yemek zehir oldu.
371 Bodum erdi ok teg köŋül erdi ya,  köŋül kılğu ok teg bodum boldı ya Vücûdum ok ve gönülüm yay gibi idi; şimdi vücûdum yay oldu, gönlümü ok yapmalıyım.
372 Yegitlik negü yığdı erse maŋa,  karılık kalıp aldı kelgey saŋa Gençlik benim için ne topladı ise, ihtiyarlık gelip, onları aldı; o sana da gelecektir.
373 Ayâ çezgüçi kel meni çezgüle,  yıl ay tutğunı boldum emgek bile Ey çergüçi, gel beni çergüle; eziyet içinde ayların ve yılların esiri oldum.
374 Kişensiz külündi maŋumaz adak,  tünerdi yarumaz körügli karak Ayağım kösteksiz olduğu hâlde, Misiz düştü, adım atamıyor; gören göz-bebeğim karardı, parlamıyor.
375 Tatığ bardı öçti kuruğsak otı,  yıradı meniŋdin yegitlik atı Zevk gitti, gönül âteşi söndü; gençlik adı artık benden uzaklaştı.
376 Odunğıl ay kökçin ölümke anun,  bu keçmiş künüŋke sığıt kıl ünün Ey kır saçlı uyan, ölüme hazırlan; geçmiş günlerin için ağla ve sızla.
377 Keçip bardı üd kün yavalık bile,  bu kalmış künüŋ birle udrüŋ tile Hayat boş yere geçti-gitti, bari bu kalan günlerini tövbe ve istiğfar ile geçir.
378 Ay muŋsuz idim meŋü tutçı tirig,  ölümke törüttüŋ bu sansız tirig Ey ebedî, ölümsüz ve ihtiyacdan vareste olan rabbim, bu sayısız canlıları ölüm için yarattın.
379 Tiler-men seniŋdin duâm bu sözün,  tirig tutğıl ança yaşım kıl uzun Ben sana şimdi yalvarıyorum ve şunu diliyorum: beni bir parça daha yaşat, ömrümü uzat.
380 Seniŋdin kolup küç bu söz başladım,  tükel kılğuka küç sen ök bir idim Senden kuvvet isteyerek, bu söze başladım; ey rabbim, bunu tamamlamak için, sen kuvvet ver.
381 Tilim tınma öggil yaratığlını,  yarağsıznı mendin yıratığlını Ey dilim, durma, yaratana ve beni kötülüklerden uzak tutana hamd ve sena et.
382 Üdürdi törütti yaruttı köŋül,  köni yol öze tuttı köŋlüm amul Seçti, yarattı ve gönülü aydınlattı; gönülümü iman içinde, doğru yol üzerinde tuttu.
383 Karaŋkuda erdim yaruttı tünüm,  tünerikte erdim toğurdı künüm Karanlıkta idim, gecemi aydınlattı; zulmette idim, bana güneşi doğdurdu.
384 Azıp yügrür erdim ayu berdi yol,  küyer erdim otka küdezmese ol Yolumu şaşırmış, koşuyordum, bana yol gösterdi; o korumasa idi, ateşte yanardım.
385 Üdürdi adırdı kötürdi meni,  azuklar yolındın kiterdi meni O seçti, ayırdı, beni yükseltti; beni yolunu şaşırmışlar arasından uzaklaştırdı.
386 Köŋülüg bezedi yarukluk bile,  tilimni bezedi tanukluk bile Gönülümü aydınlık ile süsledi; dilimi kelime-i şehâdet ile bezedi.
387 Köŋül berdi köz hem ukuş ög bilig,  aça berdi sözüm yorıttı tilig Gönül, göz, akıl, zekâ ve bilgi verdi; dilimi açtı ve bana ifâde kudreti ihsan etti.
388 Habib sever yolı meni yetteçi,  ol ok savçı bolsu elig tuttaçı Sevgili resulün yolu beni selâmete götürecektir; o resul bizzat bana şefaat etsin.
389 Bu barça idim fazlı erdi kamuğ,  ağırladı men teg tapuğsuz kuluğ Bütün bunların hepsi rabbimin fazlı ve keremi idi; benim gibi âsî bir kula değer verdi.
390 Munıŋ şükri emdi neteg öteyin,  tirig bolsa özüm yılın hem ayın Daha aylarca ve yıllarca yaşasam bile, bunun şükrünü bundan sonra nasıl öderim.
391 İlâhi bilür sen bu âcizlıkım,  saŋar ok açar-men muŋum hem takım Ey rabbim, benim bu aczimi bilirsin; her sıkıntı ve müşkülümü ben sana açarım.
392 Kılumaz ma şükrüŋ saŋa men ber e,  meniŋdin şükür kıl saŋa sen sira Bunlardan bir tekinin şükrünü bile ben sana edâ edemem; benim tarafımdan sen kendine kendin şükret; senin hikmetine akıl ermez.
393 Köni yol öze tüz tuta ber meni,  suçulma meniŋdin bu imân tonı Beni doğru yol üzerinde doğruluğa sevk et; üzerimden bu imân libâsını çıkarma.
394 Tenimdin çıkarda meniŋ bu cânım,  şahâdet bile kesgil âhır tınım Benim bu canım tenden çıkarken, son nefesimi kelime-i şehâdet ile al.
395 Özüm kalsa yalŋuz kara yer katın,  maŋar ıdğıl anda üküş rahmetin Kara yer altında tek başıma kalınca, orada da sayısız rahmetini bana ulaştır.
396 Tapuğsuz kuluŋ-men yazukum üküş,  özüŋ fazlı birle keçür ay küsüş Ben âsî bir kulunum, günahım çoktur; ey aziz Tanrı, beni kendi fazlın ve keremin ile affet.
397 Kamuğ mü’minig sen tüzü yarlıka,  yarınkı bekâdın bu kün kıl likâ Sen bütün müminlerin hepsine de mağfiret et; yarınki beka âleminden didârını bana bugün göster.