Zemânenin Bozukluğunu Ve Dostların Cefâsını Söyler
Eski Türkçe aslı | Günümüze aktarımı | |
---|---|---|
II | Öçlek Artakın Dôstlar Cefâsın Ayur | Zemânenin Bozukluğunu Ve Dostların Cefâsını Söyler |
6565 | Turayı barayı ajunuğ kezeyi, vefâlığ kim erki ajunda tileyi | Kalkayım, gideyim, dünyayı gezeyim; dünyada acaba vefalı kimse varmı, arayayım. |
6566 | Kişi kızlıkı boldı kayda tilegü, tilep bulğu erse tileyü köreyi | insan nâdir oldu, onu nerede aramalı; aramakla bulunacaksa, bir arayıp bakayım. |
6567 | Kamuğ ârzû buldum kişi bulmadım men, kalı bulsa ârzûm yüziŋe bakayı | Ben bütün arzularımı buldum, fakat bir insan bulamadım; eğer bu arzum da yerine gelirse, onun yüzüne bir bakayım. |
6568 | Vefâ kahtı boldı cefâ toldı dünyâ, vefâ kimde erki men azrak kolayı | Vefa kıtlaştı, dünya cefa ile doldu; vefa acaba kimde vardır, ben ondan bir az isteyeyim. |
6569 | Apaŋ bulsa men bir vefâlığ akı er, eginke yüdeyi közümke urayı | Eğer bir vefalı, cömert insan bulursam, onu sırtımda taşıyayım, gözüme süreyim. |
6570 | Kalı bulmasa men vefâ birle yalŋuk, keyik tağı birle tiriglik kılayı | Eğer ben bir vefalı insan bulamazsam, yabani hayvanlar ile birlikte ömür süreyim. |
6571 | Yigüm ot köki bolsu yağmur suvı tap, ediz kum tüneyi tağar ton kedeyi | Yiyeceğim ot kökü olsun, yağmur suyu bana yeter; kumdan döşek yapıp, geceleyeyim, çuldan elbise giyeyim. |
6572 | Ya vahşı bolup men biyâbanda yügrü, kişide yırayı ajunda yiteyi | Veya vahşi olup, çöllerde koşayım; insanlardan uzaklaşarak, dünyadan silinip gideyim. |
6573 | Takı bolmaz erse ajun barça kodtum, ögüz teg akayı tüpi teg toğayı | Daha da olmazsa, bütün dünyayı bırakarak, nehir gibi akayım, kasırga gibi göklere yükseleyim. |
6574 | İdim muŋka tegdim vefâsızka tuştum, vefâlığ kim erki sevüg cân bereyi | Ey rabbim, sıkıntı içindeyim, vefasızlara rastladım; vefalı acaba kimdir, ona sevgili canımı feda edeyim. |
6575 | Atı kaldı yalŋuk kişi kılkı bardı, bu kılk kança bardı udu men barayı | İnsanın ismi kaldı, insanlık kayboldu; bu insanlık nereye gitti, ben de arkasından gideyim. |
6576 | Bağırsak kişi yok ajunda tiledim, bağırsızka köŋlüm negü teg ulayı | Aradım, dünyada candan bağlı bir insan yoktur; vefasız kimselere nasıl gönül bağlayayım. |
6577 | Kimi özke köz teg yakın tuttum erse, yağı çıktı yek teg yekig ne kılayı | Kimi, gözüm gibi, kendime yakın tutturma, o, şeytan gibi, düşman çıktı; ben şeytanı ne yapayım. |
6578 | Kimi sevdim erse sevüg cânça tuttum, cefâ keldi andın kimi met seveyi | Kimi sevdim ise, onu sevgili canım gibi tuttum; fakat ondan da cefâ geldi; artık kimi seveyim. |
6579 | Kişi köŋli bilgü tanuk erdi til söz, köŋül til ala boldı kimke büteyi | İnsanın gönlünü anlamak için, onun dili ve sözü bana şâhid idi; şimdi gönül ve dil alaca oldu; kime itimat edeyim. |
6580 | Bu kün munda mınça kimi iş kılayı, ya kimke büteyi kimi dôst tutayı | Bugün burada kendime eş diyeyim, kime inanayım veya kimi dost edineyim. |
6581 | Köŋül kimke bergü muŋum kimke ayğu, muŋadtım men emdi bir azrak ayayı | Kime gönül vermeli, derdi kime açmalı; ben şimdi gamlıyım, bir az içimi dökeyim. |
6582 | Adaş koldaşımda umınç bilmedim men, kadaş kılkı yat teg negü teg açayı | Dost ve ahbaplarımda ben sadâkat bulamadım; kardeşim bana yabancı gibi duruyor, ona gönlümü nasıl açayım. |
6583 | Apaŋ andka erse iminlik bütünlük, bu and tutğuçı kim anı er atayı | Eğer inanç ve güvenlik and ile ise, bu andı tutan kim ki, ona erkek diyeyim. |
6584 | Tuz etmek hakı tep küdezigli barmu, kümüş gevher altun bile men kalayı | Tuz, ekmek hakkını gözeten varmı; ben onu altın, gümüş ve gevhere garkedeyim. |
6585 | Kanı koşnı aşnı sevinç kadğuka iş, kamuğum bereyi men evdin çıkayı | Konu-komşu, sevinç ve keder arkadaşı nerede; ben ona her şeyimi vereyim, evimi bile ona terkedeyim. |
6586 | Adaş koldaşım tep ınanç boldaçı kim, anı beg kılıp men özüm kul bolayı | Arkadaş ve dost diye itimat edilecek kim var; ben onu bey yapıp, kendim ona kul olayım. |
6587 | Kişi bulmadım men muŋadur ma yalŋuz, sakınçın sızar-men sevinçin küleyi | Ben insan bulamadım, derdliyim ve yalnızım, kederden eriyorum; ben de bir sevineyim, güleyim. |
6588 | Nelük artadı halk negü öŋdi kodtı, kayu üdke tuştum ya kayda turayı | Halk neden bozuldu, niçin iyi âdetleri bıraktı; hangi zamana rastladım, nereye gideyim. |
6589 | Azu tilve munduzmu boldum ya mundum, negü sözledim men ayu ber ukayı | Yahut ben deli ve budala olup, aklımımı kaybettim; neden böyle sözler söyledim; anlat, anlayayım. |
6590 | Ya sevdâ küçedip meŋim artadı ol, közümkemü körnür özüm hab içeyi | Veya sevda çoğalarak, beynimemi te'sir etti veya gözümemi öyle görünüyor; ben bir ilâç içeyim. |
6591 | Maŋa okmu tuştı bu yaŋlığ kişiler, azu menmü tetrü kişi-men yanayı | Bu çeşit insanlar yalnız banamı rastladılar yahut ben kendimmi ters bir kimseyim; bu huyumdan vazgeçeyim. |
6592 | İsizim isizim kanı ol kişiler, vefâ atı kodtı ajunda ögeyi | Esef ederim, ben fenayım; fakat dünyada vefa adı bırakan insanlar nerede, onları medhedeyim. |
6593 | Bu kün körse erdi bu öŋdi törü kılk, olar kodmış erse sevinçlig bolayı | Onların koydukları iyi âdet, kanun ve an'aneleri bugün göreyim de, ben de sevineyim. |
6594 | Yok erse ayu bersü öŋdi törü kılk, tüzün törke keçsü otunuğ süreyi | Eğer böyle değilse, iyi âdet, kanun ve an'aneleri vaz'etsinler; halîm insanlar baş-köşeye geçsin, küstahları kovayım. |
6595 | Kamuğ edgü bardı törü öŋdi eltti, kişi soŋı kaldı ne edgü bulayı | Bütün iyiler gitti, kanunu ve iyi an'aneleri beraber götürdüler; burada insan artığı kaldı, iyileri nasıl bulayım. |
6596 | Bu bod sın yorığlı kişi erse barça, firiştemü erdi olar ne bileyi | Bu insan kılığında dolaşanların hepsi adam ise, evvelkiler melek mi idiler; ne bileyim. |
6597 | Olar bardı kaldım bularnı bile men, negü teg yorıyı ne kılkın yarayı | Onlar gitti, ben bunlar ile kaldım; nasıl hareket edeyim ve onlar ile nasıl bağdaşayım. |
6598 | Neçe sözlese-men tükemez takı söz, bu munça tap emdi sözüŋ ne barayı | Ne kadar söylesem de söz tükenmez; şimdilik bu kadar yerer; diyeceğin varmı, ben gideyim. |
6599 | Maŋa munda yegrek adın bulmadım men, uluş kend kodayı kişide yırayı | Ben kendim için burada daha iyi bir şey bulamadım; memleket ve şehirleri bırakayım, insanlardan uzaklaşayım. |
6600 | Atım bilmesünler meni körmesünler, tilep bulmasunlar sözümni keseyi | Adımı bilmesinler, beni görmesinler ve arayıp da bulmasınlar; sözümü keseyim. |
6601 | Çadan teg tikerler çıbun teg sorarlar, köpek teg ürerler kayusın urayı | Onlar akrep gibi sokarlar, sinek gibi kanımı emerler, köpek gibi havlarlar; hangisine yetişeyim. |
6602 | Olındım men emdi otunlarka tuştum, ökünç birle tün kün neçe yük yüdeyi | Ben artık usandım, küstahlar arasına düştüm; gece-gündüz peşimanlık içinde bütün bu yükü nasıl taşıyayım. |
6603 | Cefâ cevri barı maŋa tegmesüni, otun bifalardın sıŋardın bolayı | Dünyanın bütün çevir ve cefâsı bana gelmesin, küstah ve kaba insanlardan uzak olayım. |
6604 | İlâhi rûzi kıl sevüg savçı yüzin, yeme tört işiniŋ yüzini köreyi | Ey rabbim, sevgili Peygamberimizin dıdannı bana nasıp et; bir de onun dört arkadaşının yüzlerini göreyim. |