Kutadgu Bilig
Odgurmış Bu Rüyaya Başka Bir Tâbir Söyler
Eski Türkçe aslı Günümüze aktarımı
LXXX Odgurmış Bu Tüşke Adın Yörüg Ayur Odgurmış Bu Rüyaya Başka Bir Tâbir Söyler
6047 Yanut berdi odğırmış aydı tüşüm,  yörügi bu ermez ay eşim tuşum Odgurmış cevap verdi ve : — Ey dostum, rüyanın tâbiri böyle değildir — dedi —
6048 Özüŋ körmiş erse bu tüşni yatıp,  yörügi ol erdi kim aydıŋ etip Eğer uykuda bu rüyayı sen görmüş olsa idin, bunun tâbiri de senin güzelce yorduğun gibi olurdu.
6049 Seniŋ himmetiŋ barça dünyâ-turur,  bu dünyâ tilegli bu dünyâ bulur Senin gayretin hep bu dünya içindir; bu dünyayı isteyen bu dünyayı bulur.
6050 Meniŋ bu özüm kaçtı dünyâ kodup,  bu yerde-turur-men kör emgek yüdüp Ben ise, bu dünyayı bırakıp kaçtım; zahmetlere katlanarak, burada yaşıyorum.
6051 Tükel yörmediŋ tüş yörügin maŋa,  eşitgil bu tüş men yöreyin saŋa Sen benim rüyamı tam olarak yormadın; dinle, bu rüyayı ben sana tâbir edeyim.
6052 Ediz bağnalığ-men şatu kördüküm,  tiriglik-turur ay kadaş yördüküm Gördüğüm basamaklı yüksek merdiveni, ey kardeş, ben hayat olarak yoruyorum.
6053 Şatunuŋ başıŋa tegi yokladım,  yaşımnı tükettim tiriglik yedim Merdivenin başına kadar yükselmem, yaşımın tükenmesi, hayatımın tamamlanmasıdır.
6054 Başıŋa ağıp men ol atçı kelip,  maŋa berdüki suvnı içtim alıp Merdivenin başına kadar yükseldim ve o atlının gelerek bana verdiği suyu alıp içtim.
6055 Ol atçı-turur kör atalığlarığ,  atasız kılığlı ay kılkı arığ Evlâtları babasız bırakan bu atlıdır, ey temiz kalpli insan.
6056 Ol atçı-turur kör itilmişlerig,  buzuğlı yorıtımağlı cânlığ tirig Tanzim edilenleri bozan ve hayattaki canlıları hareketsiz bırakan bu atlıdır.
6057 Idışlığ suvuğ men tükel içmişim,  tiriglikke yördüŋ uzattıŋ yaşım Benim kaptaki suyu alıp içmiş olmamı sen hayata yordun ve ömrümü uzattın.
6058 Tiriglik bolur suv sen aymış teg ök,  yarım içse kalsa yarımı ülüg Su, eğer yarısı içilir ve yarısı bırakılırsa, senin dediğin gibi, hayata delâlet eder.
6059 Yarım sav içip kodtum erse yarım,  yarım kalğay erdi tirigliklerim Ben de suyun yarısını içip, yansını bırakmış olsa idim, ömürümün yansı kalmış olurdu.
6060 Idışlığ suvuğ içtim emdi tükel,  tükettim tiriglik esen edgü kal Kaptaki suyun tamamını içtim ve hayatımı tamamladım, sen sağ ve hoşça kal.
6061 Negü ter eşitgil ukuşluğ bügü,  bügüler sözin sözke ul tüp tegü Akıllı hakîm insan ne der, dinle; hakimlerin sözünü sözlerin temeli ve esâsı olarak kabul etmelidir.
6062 Idışlığ suvuğ tüşte içse yarım,  tükedi tiriglik yarımı birim Rüyada bir kaptaki suyun yarısı içilirse, hayatın yarısı tükendi ve yarısı borç olarak kaldı;
6063 Kalı içse suvnı tüketü tükel,  tükedi tiriglik kazıldı karım Eğer suyun tamamı sonuna kadar içilirse, hayat sonuna erdi ve mezar kazıldı demektir.
6064 Yokaru uçup bu özüm teŋdüki,  yaşıl kökke örlep teŋip siŋdüki Benim yukarı uçup, kaybolmam ve mâvî göğe çıkıp, boşluğa karışmam,
6065 Süzük cân-turur ol bu keptin çıkıp,  yana yandı kelmez yeriŋe ağıp Temiz canın bu kalıbından çıkarak, bir daha yerine dönmemek üzere uçmuş olmasına delâlet eder.
6066 Bayat tüşte belgürtti emdi maŋa,  ölümke anunğu kerek ay toŋa Tanrı bana şimdi bunu rüyada malûm etti; ey kahraman, artık ölüme hazırlanmam lâzımdır.
6067 Bu tüşnüŋ yörügi bu yaŋlığ-turur,  adınsığ yörer sen maŋa ay unur Bu rüyanın tâbiri böyle olur; ey kudretli insan, sen bunu bana başka türlü yoruyorsun.
6068 Sen edgü kılur sen meniŋ köŋlümi,  ölüm utru keldi otı yok emi Sen benim gönlümü teselli etmek istiyorsun; fakat ölüm karşıma geldi, bunun çâresi ve devası yoktur.
6069 Baka körgil emdi ay köŋli tirig,  ölüm kötki kıldı yağız yerlerig Ey gönülü diri olan insan, dikkat et, ölüm kara toprakları tepeciklere çevirdi.
6070 Neçe karşı ordu bezeklig sarây,  ölüm buzdı barça turu kaldı hây Hey, ölüm nice konak, köşk ve süslü sarayları darmadağın etti ve ıssız bıraktı.
6071 Neçe kür küvenür bedük beglerig,  ölüm yerke soktı baka kör tirig Ölüm nice cesur ve kendine güvenir büyük beyleri toprağa soktu, ey yaşayan insan, dikkat et.
6072 Neçe küç bileklig yumıtmışlarığ,  ölüm tuttı saçtı yırattı arığ Ölüm nice kuvvetli bileklerin topladıklarını alıp, hepsini saçtı ve dağıttı.
6073 Taŋ ermez ölüm tuğsa yalŋuk ölür,  kamuğ tın tokığlı ölümke törür Buna şaşmamalı; ölüm doğarsa, insan ölür; bütün nefes alanlar ölmeğe mahkûmdur.
6074 Taŋı bu-turur kör ölügli et öz,  ölümüg unıtıp kodur tilde söz Şaşılacak şey şudur ki, fâni vücûd ölümü unutur ye bunun lâfını bile etmez.
6075 Usayuk bu yalŋuk bilir ölgüsin,  özindin kitermez osallık usın Bu insan gafildir; öleceğini bildiği hâlde, gaflet uykusundan kurtulamaz.
6076 Ölüm hak-turur kör keçiş yok adın,  negü erki hâlim ölümde kedin Ölüm haktır, ondan kurtulmak imkânı yoktur; ölümden sonra acaba hâlim nice olacak.
6077 Sakınçım bu ol ay köŋüldeş eşim,  ölümde kedin teŋri itsü işim Ey gönül arkadaşım, endişem budur; Tanrı ölümden sonraki işlerimi düzene koysun.
6078 Barın tap kılıp men keçürdüm künüm,  erej emgek ertti yarudı tünüm Ne varsa, ona kanâat ederek, günümü geçirdim; huzur veya zahmet, bunlar geçti; gecem de sonsuz olmadı.
6079 Elig kısğa tuttum tavar termedim,  havâ ârzûlarka köŋül bermedim Elimi kısa tuttum, mal toplamadım, heva ve arzulara gönül vermedim.
6080 Bu künke sakındım özüm yüklerin,  yinitmek tiledim yazukum barın Bu günümü düşünerek üzerimdeki bütün yükleri ve günahlarımı hafifletmek istedim.
6081 Negü ter eşitgil bilig bergüçi,  bağırsak bu öt sav erig bergüçi Bilgi öğreten, nasihat ve öğüt veren merhametli insan ne der, dinle.
6082 Usanma katığlan yüküŋni yinit,  yoluŋ kılda yinçge özüŋni könit Gafil olma, gayret et, yükünü hafiflet; yolun kıldan incedir, doğru yürü.
6083 Bu kün yatma emge işiŋni itin,  keçer emgekiŋ sen köçerde unıt Bugün yatma, zahmet çek, işini tanzim et, bu geçici zahmetlerini sen göçerken unut.
6084 Yana aydı ay çın bağırsak kadaş,  barır-men udu sen kelir sen adaş Yine dedi; — Ey gerçekten bana bağlı kardeşim, ben gidiyorum, benim arkamdan sen de geleceksin.
6085 Saŋa kaç ağız söz özüm sözleyin,  unıtma anı sen meniŋde kedin Sana bir kaç söz söyleyeyim, sen bunları benden sonra da unutma.
6086 Tirigde bağırsak özüm bolsunı,  özümde kedin bu sözüm kalsunı Henüz hayatta iken, sana bir iyliğim dokunsun; ben gittikten sonra bu söz de benden kalsın.