Kutadgu Bilig
Öğdülmiş Odgurmış'a Avam İle Nasıl Münâsebet Kurulması Lâzım Geldiğini Söyler
Eski Türkçe aslı Günümüze aktarımı
XLIX Öğdülmiş Odgurmışka Kara Âm Bodun Birle Neteg Katilğu Kerekin Ayur Öğdülmiş Odgurmış'a Avam İle Nasıl Münâsebet Kurulması Lâzım Geldiğini Söyler
4320 Kara âm bodun barça kılkı öŋi,  biligi ukuşı kılınçı teŋi Avam halkın tabiatı tamamen ayrıdır; onun bilgisi, aklı ve tavrı da tabiatı gibidir.
4321 Kılıksız bolurlar kara âm bodun,  törü yok toku yok katılmış üdün Avam halk görgüsüz olur; aralarındaki münâsebetlerinde ne töre, ne de usûl vardır.
4322 Velikin bularsız yeme bolmaz iş,  tilin edgü sözle aŋar bolma iş Fakat yine bunlarsız iş olmaz; onlara karşı iyi muamelede bulun, fakat onlarla arkadaşlık etme.
4323 Kara kılkı barça bolur kap kara,  kara kılma özni küdezü tur a Avâmm, kara halkın, tabiati her vakit kap-karadır; iyice dikkat et, kendini karaya bulaştırma.
4324 Kara kılkı başsız kılınçı saşı,  işi küdgi barça kılınçı tuşı Kara halkın hareketi başı-boş ve tabiati birbirini tutmaz; onun işi gücü de hep tabiati gibidir.
4325 Yemekig bilirler karın todğusı,  boğuzda adın yok olar kadğusı Karınlarını doyurmak için yemeği bilirler; onların boğazdan başka bir kaygıları yoktur.
4326 Negü ter eşitgil kara kılkını,  sınap sözlegüçi kişi barkını Tecrübeye dayanan ve yolundan hiç şaşmayan insan kara halkın tabiati hakkında ne der, dinle.
4327 Kara kadğusı barça karnı üçün,  bodun tevşigi barça boğuzı üçün Kara halkın kaygısı hep karnıdır; onun çalışıp-didinmesi hep boğazı içindir.
4328 Telim halklar öldi bu boğuzı üçün,  kara yer katında yeyür ot öçün Bir çok kimseler bu boğaz uğrunda canlarını vermişlerdir; şimdi de kara toprak altında peşimanlıkla ateş yerler.
4329 Kara karnı todsa tili başsırar,  basa tutmasa bek özi erk sürer Kara halkın karnı doyarsa, ileri-geri konuşmağa başlar; iyice itaat altına alınmazsa, kendisi hâkim olmağa kalkışır.
4330 Olarka yeme ök katıl ay kadaş,  birü tur olarka yegü içgü aş Ey kardeş, onlar ile de münâsebet kur; onların yiyecek ve içeceklerini eksik etme.
4331 Tilin sözle yumşak negü kolsa ber,  berigli alır kör anıŋ asğı yer Onlara karşı yumuşak dil kullan, ne isterlerse, ver; dikkat et, veren alır ve kârından istifâde eder.
4332 Üküş sözleme söz serin til küdez,  üküş sözlemiş söz suvı kaldı az Çok söz söyleme, kendine hâkim ol ve dilini muhafaza et; çok söylenen sözün kıymeti kalmaz.
4333 Negü ter eşitgil özin tutmış er,  tilin bek tutuğlı bilig bilmiş er Kendisine hâkim olan ve dilini sıkı tutan, bilgili insan ne der, dinle.
4334 Sözüg barça söz tep çıkarma tilin,  körü saknu sözle kerekin bilin Her sözü söz diye ağzından çıkarma; lüzumlu olan sözü düşünerek ve ihtiyatla söyle.
4335 Ukuşluğnı kördüm kör az sözledi,  üküş sözledim tep ökündi yılın Bir akıllı insan gördüm, az konuştu; fakat "çok konuştum" diye yıllarca peşiman oldu.