Kutadgu Bilig
Oğdülmiş Hükümdara Aklın Tarifini Söyler
Eski Türkçe aslı Günümüze aktarımı
XXVII Öğdülmiş İligke Ukuş Sûretin Ayur Oğdülmiş Hükümdara Aklın Tarifini Söyler
1850 Yanut berdi ögdülmiş aydı ukuş,  kılınçı köni kör küvençi üküş Ögdilmiş cevap verdi ve : — Aklın hareketi doğru ve itibarı büyüktür — dedi —
1851 Yüzi körki körklü ne yaşı kiçig,  kamuğ edgülükke anıŋdın keçig Yüzü, şekli güzel ve dâima genç ve dinçtir; her türlü iyiliğe geçit veren odur.
1852 Örüg hem silig ol ne kılkı amul,  kamuğ teprenürke bağırsak köŋül Halîm, selîm ve sakin tabiatlıdır; o bütün canlılar için şefkat dolu bir gönüldür.
1853 Kayuka elig ursa itlü barır,  kayuka sözi tegse yetlü barır Nereye eli dokunursa, orası düzelir; sözü nereye erişirse, orası o söze uyar.
1854 İsig yüzlüg ol kör kamuğka sevüg,  kişilerke andın asığlar ülüg Sıcak yüzlü, her kes için sevimlidir; insanlar ondan fayda görürler.
1855 Yiti közlüg ol kör bakışı yırak,  kayu işke tegse bekitür adak Keskin gözlü ve uzak görüşlüdür; hangi işe el uzatırsa, ayağını sağlam basar.
1856 Neçe bulğanuk işke tegse süzer,  neçe ters tügün erse baksa yazar El sürdüğü iş ne kadar bulanık olursa-olsun, süzülmüş, sâf bir hâle gelir; ne kadar ters düğüm varsa, bir bakışla onu çözer.
1857 Bakar soldın oŋdın hem öŋdün kedin,  kamuğ iş yarağın bilir hem üdin İşlere sağdan, soldan, önden, arkadan, her cephesinden bakar; hall çâresini ve zamanını bilir.
1858 Kaçığlığ yeter ol uçuğlığ tutar,  sınukuğ sapar ol buzukuğ iter Kaçana yetişir, uçanı yakalar, kırığı sarar ve bozuğu düzeltir.
1859 Ukuşsuz ökündi ayur ay ukuş,  seniŋsiz muŋadur-men artuk üküş Akılsız hayıflandı ve dedi:— Ey akıl, sensiz ben çok bunalıyorum.
1860 Maŋa tegmedi bir seniŋdin ülüg,  seniŋsiz kişi köŋli boldı ölüg Bana senden bir parça nasip olmadı; sensiz insanın gönülü ölü sayılır.
1861 Yula ol ukuş kör karağuka köz,  ölüg tenke cân ol ağın tilke söz Akıl bir meş'aledir, kör için gözdür; ölü vücût için can, dilsiz için sözdür.
1862 Ukuşluğ ukuşka ayur ay işim,  ne edgü işim sen itigli işim Akıllı akıla der:— Ey arkadaşım, sen benim işlerimi düzelten ne iyi bir arkadaşsın.
1863 Kılınç oŋ tutar hiç solı yok ukuş,  bütün çın-turur hiç alı yok ukuş Akıl dâima sağdan hareket eder, onun hiç solu yoktur; o doğru ve dürüsttür, hiç bir hilesi yoktur.
1864 Ukuş kimde bolsa bu ol belgüsi,  bu belgü bile ol ukuş bilgüsi Akıl kimde ise, belirtileri şöyle olur ve akıl bu belirtilerden anlaşılır.
1865 Ukuşnuŋ eŋ aşnu kılıkı oŋay,  könilik bile ol yorıkı yıl ay Her şeyden önce aklın tavır ve hareketi mâkuldür; aylar ve yıllar geçse dahi, gidişi aynı doğru yoldan taşmaz.
1866 Ukuşluğ köni hem silig til sözi,  bütünlük bile boldı kılkı tözi Akıllı doğrudur, dili ve sözü yumuşaktır; hareketinin esâsı doğruluk üzerine kurulmuştur.
1867 Örüg ol amul ked serimlig sabûr,  körüp işni yetrü ol akru tegür O halım, sakin, çok mütehammil ve sabırlıdır; işe dikkatle bakar ve sükûn ile ele alır.
1868 Kılınçı karı körse yaşı yegit,  aŋar muŋluğ ârzûn öge ya tegit Tavır ve hareketi ihtiyarlara benzer; fakat dikkat edilirse, yaşı gençtir; ister hükümdarın has müşaviri, ister en âdî bir köle olsun, onu iştiyakla ararlar.
1869 Muŋar meŋzer emdi bu sözni okı,  uka tursa mani açılğay takı Şimdi buna benzer şu sözü oku; nufûz edersen, mânası da aydınlanır.
1870 Kılınçı karı oğlan özlüg ukuş,  ukuş kayda bolsa aŋar bar yapuş Akim hareketi ihtiyardır, fakat kendisi gençtir; akıl nerede ise, ona git, yapış.
1871 Kiçigi seviglig karısı amul,  özi tüzün alçak kör asğı üküş Küçüklüğü sevimli, ihtiyarlığı sakin, kendisi halîm, alçak gönüllü ve çok faydalıdır.
İlig cevabı Öğdülmişke HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI
1872 Bu sözler eşitti sevindi ilig,  ayur ay odunmış sözi ög bilig Hükümdar bu sözleri işitti, sevindi ve şöyle dedi: — Ey sözü akıl ve bilgiden ibaret olan, uyanık adam.
1873 Bayat berdi barça tükel edgülük,  bayattın atâ sen maŋa belgülüg Tanrı bana her nimeti eksiksiz ihsan etti; şüphesiz, sen de bana Tanrının bir ihsanısın.
1874 Bu emgek yük ol bir ağır yüdgüke,  anı yüdse ötrü tegir edgüke Bu zahmet, yüklenmesi güç olan bir yüktür, fakat insan bunu yüklenmekle iyiliğe erişebilir.
1875 Kim edgü tilese ağır yük yüder,  ağır yük yüdügli tilekin küder Kim iyilik dilerse, ağır yük yüklenir; ağır yük yüklenen dileğine ulaşmak ister.
1876 Yükümni yüder sen tilek iş yorır,  meni tındurur sen saŋa yük tegir Yükümü yükleniyorsun, dilek ve iş oluyor; beni rahat ettiriyorsun, fakat sana zahmet oluyor.
1877 Bayat bersü tevfik maŋa emdi küç,  hakıŋnı öteyin yanut birke üç Tanrı bana şimdi tevfik ve kudret versin, senin hakkını bire karşı üç olarak ödeyeyim.
1878 Bilir-men bu yaŋlığ tapuğ kıldukuŋ,  bağırsaklık ol bu meni koldukuŋ Senin nasıl hizmet ettiğini biliyorum; beni düşünmen, senin bana candan bağlılığından ileri geliyor.
1879 Bağırsak tapuğçı tükel ol bolur,  öz asğın kodup kör beg asğın kolur Sâdık ve tam hizmetkâr kendi nefsini değil, beyin menfaatini gözetendir.
1880 Negü ter eşit bu tapuğçı tili,  begin inçke tegrür tapuğsak kulı Hizmetkârın dili ne der, dinle; severek hizmet eden kul beyini huzura kavuşturur.
1881 Meŋilig bolur beg tükel kut başı,  bağırsak kulı bolsa kılsa işi Kulu candan bağlı olur ve işini yaparsa, bey memnun olur ve tam bir saadete kavuşur.
1882 Tapuğçı bile beg kötürdi egin,  tilek teg tapuğ kılsa tındrur begin Bey hizmetkârı sayesinde göğüsünü kabartır; o arzu edildiği şekilde hizmet ederse, beyini rahat ettirir.
1883 Baş ağrığ yük emgek kötürse kulı,  begiŋge aça berse ârzû yolı Kul sıkıntı, yük ve zahmetleri ortadan kaldırmalı, beyine arzu ettiği yolları açmalıdır.
1884 Kayu beg bulur erse mundağ kuluğ,  bayattın atâ ol arığar ked uluğ Hangi bey böyle bir kulu bulursa, bu ona Tanrının büyük bir ihsanıdır.
1885 Ajun begleri öldi bizde oza,  üküşreki bardı bu ârzû öze Bizden önce ölen dünya hâkimlerinden büyük bir kısmı da bunun hasreti ile ölüp gitmiştir.
1886 Ajun bodnı tındı avınçın kutun,  iligke duâ kıldı bodnı bütün Dünya halkı huzur ve saadet içinde rahata kavuştu; bütün halk hükümdara duâ etti.
1887 Adın el kişisi eşitti munı,  yüzin körgüke ârzûladı anı Başka memleketlerin halkı da bunu işitti ve onun yüzünü görmeği arzu etti.
1888 Keçürdi yıl ay kün bu ârzû öze,  ilin itti edgü törüsin tüze Böylece aylar ve yıllar geçti; hükümdar iyi kanunlar vaz'ederek memleketini idare etti.
İlig suali Öğdülmişke HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
1889 İlig bir kün ündedi ögdülmişig,  ayur aytayın söz sen ay bilmişig Hükümdar bir gün Öğdülmiş'i yanına çağırdı ve : — Sana bir şey soracağım, bu hususta bildiğini söyle — dedi —
1890 Et öz yeti endâmka baksa kör er,  tatığ buldı barça öz ülgin terer İnsan kendi vücûduna, yedi endama bakarsa, bunlarda zevk bulur; bunların her biri kendi kısmetini toplar.
1891 Köŋül tatğı ne ol bu köz tatğı ne,  bu iki tatığdın özüm ülgi ne Gönül zevki nedir, göz zevki ne; bu iki zevkten benim kısmetim nedir?
Öğdülmiş cevabı İligke ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
1892 Yanut berdi ögdülmiş aydı tatığ,  köŋül ârzû kolsa bekürtse katığ Öğdülmiş cevap verdi ve:— Gönlün arzu ettiği ve kuvvetle özlediği şey zevktir — dedi —
1893 Sevitmiş yüzin körse közke tatığ,  köŋül ârzûsın bulsa özke tatlğ Göz için, sevdiği yüzü görmek zevktir; gönül için arzusuna kavuşmak zevktir.
İlig suali Öğdülmişke HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
1894 Yana aydı ilig ay ögdülmiş ay,  seviglig nişânı negü ermiş ay Hükümdar tekrar sordu : — Ey Öğdülmiş, söyle; sevgilinin nişanesi nedir?
1895 Sever-men teyü barça davi kılur,  bu davika mani negü teg bolur Her kes sevdiğini iddia eder; bu iddianın mânası nedir?
Öğdülmiş cevabı İligke ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
1896 Yanut berdi ögdülmiş aydı bolur,  sevüg yüzke baksa severin bilür Öğdülmiş cevap verdi ve : — Baş-üstüne; insan sevgilinin yüzüne bakınca, sevdiğini anlar — dedi —
1897 Kamuğ neŋke örtüg bolur baksa köz,  köŋülke yok örtüg munı bilgü öz Göz için, bakarken, her şey örtülü olabilir; fakat gönül için örtü yoktur; bunu bilmelisin.
1898 Sever sevmezin öz bileyin tese,  köŋülke baka körgü bilgey basa Sevip-sevmediğini anlamak isterse, insan gönüle bakmalı; bu gönülden anlaşılır.
1899 Sevügler yüzinde bolur belgü neŋ,  közin közke tikse anı bilgü teŋ Sevgililerin yüzünde bunu belirten bir alâmet bulunur; göz-göze gelince, onlar birbirlerini anlarlar.
1900 Muŋar meŋzetü aydı şâir sözi,  ukup tırlayu al kişi erbüzi Şâir buna benzer bir söz söylemiştir; dinleyip, anlamağa çalış; ey insanların karpuzu.
1901 Sevigli kişiniŋ yüzi belgülüg,  tili açsa mani sözi belgülüg Seven insan yüzünden bellidir; ağzını açsa, sözünün mânasında sevgi kendisini gösterir.
1902 Sever sevmezin öz bileyin tese,  saŋa tetrü baksa közi belgülüg Birinin sevip-sevmediğini bilmek istersen, gözüne dikkat et; sana doğru bakınca, gözünden belli olur.
İlig suali Öğdülmişke HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
1903 İlig aydı uktum eşittim bu söz,  takı bir sözüm bar anı aysu öz Hükümdar tekrar dedi : — Bu sözü dinledim, anladım; daha bir sözüm var, onu da bana söyle.
1904 Kereklig söz aytur-men emdi saŋa,  idi ked bakıp sözleyü ber maŋa Şimdi sana çok mühim bir şey soracağım; bana iyice düşünerek, cevap ver.
Öğdülmiş cevabı İligke ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
1905 Yanut berdi ögdülmiş ilig kutı,  bilig birle begler bedütti atı Öğdülmiş cevap verdi:— Ey devletli hükümdar, beyler adlarını bilgi ile yükseltmişlerdir.
1906 Bilig ordusı ol bu begler özi,  biligsiz bolur kul nerek kul sözi Beylerin kendileri bilgi sarayıdır, kul bilgisiz olur; kul sözünün ne kıymeti var.
1907 Ayıtmak oŋay boldı tersi cevâb,  cevâbka ilig bilgi bolğay savâb Sormak kolay, fakat cevabı güçtür; vereceğim cevap esasen hükümdarın bilgisi dahilindedir
1908 Oŋayın ilig tuttı tersi maŋa,  kemişmegil emdi ay ersig toŋa Kolayını hükümdar aldı; ey yiğit kahraman, güç olanı şimdi bana bırakma.
İlig cevabı Öğdülmişke HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI
1909 İlig aydı aytığlı muŋluğ bolur,  özi bilmedükin anıŋdın kolur Hükümdar: — Soran muhtacdır; kendisi bilmediği için, bunu karşısındakine sorar — dedi —
1910 Kalı mundağ erse seviŋü kerek,  ayıtmış sözümni sen ayğu kerek Bu böyle olunca, senin buna sevinmen ve sorduğum söze cevap vermen gerekir.
Öğdülmiş cevabı İligke ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI
1911 Yanut berdi aydı ay edgü törü,  eşitmek ked ol sözlemekte körü Öğdülmiş cevap verdi ve:—Ey iyi nizam sahibi, dinlemek söylemekten daha iyidir — dedi —
1912 Sözüg sözlegüçi bu cân yavrıtur,  eşitgüçi avnur et öz semritür Söz söyleyen canını üzer; dinleyen ise, rahat eder ve vücûdunu semirtir.
1913 Negü ter eşitgil sınamış bügü,  sözüg sözlemegü eşitgü ögü Tecrübesi olan hakîm ne der, dinle; çok söz söylememeli, daha çok dinlemeli ve düşünmelidir.
1914 Eşitmek bile boldı bilge kişi,  bu söz sözlemektin barır er başı insan dinlemekle âlim olur : çok söz söylemekten insanın başı gider.
1915 Eşitse bolur ol kulakka tatığ,  telim sözlemiş sözde bolmaz asığ Dinlemek kulak için bir zevktir; çok söz söylemekte fayda yoktur.
1916 Sözüg sözlemese sav altun sanı,  bakır boldı tildin çıkarsa anı Söylenmeyen söz som altın sayılır; ağızdan çıkınca, bakır olur.
İlig cevabı Öğdülmişke HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI
1917 İlig aydı emdi köni sözlediŋ,  sen emdi öziŋke kutun kur badıŋ Hükümdar şöyle dedi : — Şimdi doğru söyledin, sen kendine saadet kuşağını bağladın.
Öğdülmiş cevabı İligke ÖĞDÜLMİŞ İN HÜKÜMDARA CEVABI
1918 Yanut berdi ögdülmiş ilig kutı,  özüm yegledüki bu kulluk atı Öğdülmiş cevap verdi:—Ey devletli hükümdar, ben kul olmağı tercih ettim — dedi —
1919 Kulı cân sızurğu avınsa begi,  kalı yetlür erse bu kulnuŋ ögi Eğer aklı eriyorsa, beyinin rahat etmesi için, kul kendi canını eritmelidir.
1920 Eşitsü ayayın özüm bilmişin,  ilig me keçürsün hatâ bolmışın Ben kendi bildiğimi söylerim; hükümdar dinlesin ve yanlış bulduklarını affetsin.