Öğdülmiş Hükümdara Aşçı-Başının Nasıl Olması Lâzım Geldiğini Söyler
Eski Türkçe aslı | Günümüze aktarımı | |
---|---|---|
XXXVI | Öğdülmiş İligke Aş Başçi H V Ân Sâlâr Negü Teg Kerekin Ayur | Öğdülmiş Hükümdara Aşçı-Başının Nasıl Olması Lâzım Geldiğini Söyler |
2828 | Yanut berdi ögdülmiş aydı elig, bu işke bütün er kerek ked silig | Öğdülmiş cevap verdi ve : — Ey hükümdar, bu işe mükemmel ve temiz ruhlu bir insan lâzımdır — dedi — |
2829 | Kişide talusı köni çın kişi, üdürgü aŋar bergü aş suv işi | İnsanlar arasında doğru, dürüst ve seçkin bir kimse bulmalı ve yemek içmek işini onun eline bırakmalıdır. |
2830 | Bu işke idi çın bütün er tile, bağırsak tapuğsak uvutı bile | Bu iş için çok dürüst ve doğru bir insan ara; o şefkatli, işine gönülden bağlı ve haya sahibi bir kimse olmalıdır. |
2831 | Bağırsak tapuğçı bütün çın kişi, begiŋe yuluğlar et öz cân başı | İçten bağlı olan hizmetkâr, doğru ve dürüst insan tenini, canını ve başını beyine feda eder. |
2832 | Boğuzdın bolur barça begke hatar, işin kılsa aşçı anı kim yeter | Bey için her türlü tehlike boğazdan gelir; aşçı işini yaparken, onu kim sevk ve idare eder. |
2833 | Kamuğ yerde begler küdezgü özin, yigü içgüde açğu saklık közin | Beyler her yerde kendilerini gözetmelidirler; yemek-içmekte ise, bilhassa ihtiyat gözünü açmalıdırlar. |
2834 | Bodun başlar erke bolur miŋ yağı, yağı bolsa kimke yadığlığ ağı | Halkın başında bulunan kimsenin bir çok düşmanı olur; kimin düşmanı varsa, ona karşı ağ hazırlanmış demektir. |
2835 | Bütün çın bışığ bolmasa bu kişi, hatarlığ bolur aşta begler işi | Aşçı güvenilir, doğru ve olgun bir kimse olmazsa, yemek-içmekte beylerin durumu tehlikeye girer. |
2836 | Muŋar kiçki eski tapuğçı kerek, açınu süçinü aşın berse terk | Bu iş için çok eski ve emektar bir hizmetkâr lâzımdır ki, beyi esirgeyerek, yemeği zevkle ve vaktında hazırlasın. |
2837 | Telim tapğı erse üküş emgeki, aŋar bütse bolğay açınmış begi | İhsanını esirgemeyen bey hizmeti uzun ve emeği çok olan kimseye güvenebilir. |
2838 | Negü ter eşitgil kişi edgüsi, kalı teŋlemiş teg ukuş belgüsi | Zekâsı bu vasıfları hâiz olan, insanların iyisi ne der, dinle. |
2839 | Kayu neŋe emgek katılsa üküş, sevüg boldı ol neŋ kamuğda küsüş | Hangi işe çok emek sarfedilmiş ise, insan onu sever ve onu her şeyden tutar. |
2840 | Kayu neŋke ıdsa tiriglik kişi, sevüg boldı ol neŋ sevüg cân tuşı | insan ömrünü hangi şeye sarfederse, o şey sevimli can kadar kıymetli olur. |
2841 | Tiriglik isiz ermez emgek isiz, bu emgekke bermez tiriglik isiz | Ömür aziz değil, emek azizdir; bu emeğe sarfedilmeyen hayata yazıktır. |
2842 | Tiriglik barır er açımaz tilin, yava bolsa emgek açır kiç yılın | Hayat gider, insan buna acıdığını itiraf etmez; emek boşa giderse, bunun acısı uzun seneler unutulmaz. |
2843 | Közi tok kerek ked yeme köŋli bay, arığlık kerek hem yüzi körki ay | Aşçı-başının gözü çok tok ve gönlü zengin olmalı; temiz olduğu gibi, yüzü ve kıyafeti de ay gibi parlamalıdır. |
2844 | Sakınuk kerek din şeriat bilir, bu mundağ kişidin bütünlük kelir | Takva sahibi, din ve şeriatı tanır bir insan olmalıdır; böyle insandan doğruluk gelir, |
2845 | Arığ boldı begler tadusı özi, arığ bolmasa aş kaçan yer kozı | Beylerin kendileri ve onları vücûda getiren dört unsur temizdir; yemek temiz olmazsa, onu nasıl iştihâ ile yiyebilirler. |
2846 | Arığ bolsa aşçı arığ aş berür, arığ bolsa aş suv seve ked yelür | Aşçı temiz olursa, temiz yemek verir; yemek temiz olursa, seve-seve yenilir. |
2847 | Közi suk kişi aşka sukluk kılur, elig tegrür aşka aşığ artatur | Aç gözlü kimse yemeğe karşı haris davranır, yemeğe elini sokar ve onu berbat eder. |
2848 | Közi suk kişiniŋ kılınçı yeg ol, kılınç yegliki erke teŋsiz ig ol | Aç gözlü adam çiğ tavırlı olur; çiğ tavırlı olmak insana yakışmayan bir hastalıktır. |
2849 | Neçe me bütün çın er erse köni, anıŋda bütün çın özüŋ bil munı | Ne kadar güvenilir, doğru ve dürüst bir insan bulsan bile, bil ki, senin için en güvenilir ve doğru kimse yine kendinsin. |
2850 | Bütün tutğu barça kişig çın bışığ, özüŋ ked sakıŋu küdezgü başığ | Bütün doğru ve olgun insanlara güvenmeli; fakat insan daha çok kendi-kendisini korumalı ve başını gözetmelidir. |
2851 | Muŋar meŋzetü keldi emdi bu söz, unıtma bu sözni ayâ edgü öz | Buna benzer şöyle bir söz vardır; ey iyi insan, bu sözü unutma. |
2852 | Kamuğnı bütün tut küdezgil özüŋ, özüŋke bağırsak seniŋ öz közüŋ | Her kese güven, fakat kendini gözet; sana karşı şefkatli olan, senin kendi gözündür. |
2853 | Kamuğda azizrek bu cânıŋ aziz, aziz cânnı bek tut uzatma sözüg | Her şeyden daha fazla bu canın azizdir; azız canı koru ve sözü uzatma. |
2854 | Yüzi körki körklüg kerek kılkı uz, yülüg bolsa bodluğ tili köŋli tüz | Onun yüzü, kıyafeti güzel, tavrı iyi, saçı-sakalı düzgün, yakışıklı ve özü-sözü bir olmalıdır. |
2855 | Bu körklüg kişi közke körnür arığ, arığ bolmasa aş boğuzka karığ | Böyle güzel bir kimse göze temiz görünür; yemek temiz olmazsa, insanın boğazında kalır. |
2856 | Arığlıknı sevmiş-turur bir bayat, arığlık bile er bulur edgü at | Tanrı temizliği sever, temizlik ile insan iyi ad kazanır. |
2857 | Arığlıknı barça kişiler tiler, arığ bolsa aş suv kişi ârzûlar | Temizliği bütün insanlar ister; yemek temiz olursa, insan ona arzu duyar. |
2858 | Yırak tutğu aşta arığsız kişi, arığsız kişiniŋ arığsız işi | Temiz olmayan kimseyi yemekten uzak tutmalı; temiz olmayan insanın işi de temiz değildir. |
2859 | Könilik kerek hem bülün çın kılık, köni bolmasa er tüzümez yorık | Âşçı-başı doğru, dürüst ve itimat edilir bir kimse olmalıdır; doğru olmayan insan gidişini düzeltemez. |
2860 | Kalı egri bolsa bu aş başçısı, kamuğ egri boldı anıŋ işçisi | Eğer aşçı-başı eğri olursa, onun bütün yamakları da eğri olur. |
2861 | Yumıtsa kalın yeg bu aş oğrısı, kaçan körki kelgey begi tirkisi | Bu ham insan sürüsü, yemek hırsızları, mutbahta toplanırsa, beyin safrası nasıl güzel olur. |
2862 | Könilik kerek erke edgü kılınç, anın bulsa ötrü tilemiş sevinç | İnsana doğruluk ve iyi hareket lâzımdır; insan bunlar ile arzu ettiği sevinci bulur. |
2863 | Negü ter eşitgil köni kılklığ er, köni kılkı bolsa ajun bütrü yer | Doğru hareketli insan ne der, dinle; doğru hareket eden insan dünyanın bütün nimetlerine nail olur. |
2864 | Köni kayda bolsa kutadur küni, tünermez küni er yorısa köni | Doğru insan nerede olursa-olsun, onun günü kutlu olur; doğru hareket eden insanın gündüzü geceye dönmez. |
2865 | Hıyânet kayu yerde ursa adak, asığ bergü barça kaçar ked yırak | Hıyanet nereye ayak basarsa, faydalı olan her şey oradan çok uzaklara kaçar. |
2866 | Hıyânet kişi kayda sunsa elig, teŋiz erse suğlur kurıtur yerig | Hıyanet eden adam bir yere el attımı, deniz bile olsa, kurutur. |
2867 | Bağırsak kerek ked begini sever, uvutluğ kerek ked özini yığar | Aşçı-başı sâdık olmalı ve beyini çok sevmeli; nefsine hâkim ve haya sahibi bir kimse olmalıdır. |
2868 | Ukuşluğ kerek hem biliglig kerek, üdi bolsa aşka eriglig kerek | Aşçı-başı akıllı ve bilgili olmalı; yemek vakti gelince, elini çabuk tutmalıdır. |
2869 | Törüçe yorısa tapuğ kılsa öz, kirürde çıkarda köni tutsa köz | Usûl ve erkânı dâiresinde hareket ile hizmet etmeli ve girip-çıkarken, dâima önüne bakmalıdır. |
2870 | Ukuş işke tutsa küdezse özin, bilig işke tutsa tıdusa közin | Aklını kullanarak, kendisini gözetmeli; bilgisini kullanarak, gözüne olmalıdır. |
2871 | Vefâ kılsa begke tilep edgü at, ol at birle edgü kalır meŋü at | İyi ad dileyerek, beye vefalı olmalı; bu iyi ad ile onun adı da ebedîleşmiş olur. |
2872 | Ukuşluğ kişiler at edgü kolur, biliglig kişiler ınançlığ bolur | Akıllı insanlar iyi ad isterler; bilgili insanlar itimâda lâyık olurlar. |
2873 | Ukuşluğ kişidin kişilik kelür, biliglig kişiler kişisi bolur | Akıllı insandan İnsanlık gelir; bilgili kimse insanların insanı olur. |
2874 | Negü ter eşitgil ukuşluğ kişi, ukuşluğ kişi ol kişide başı | Akıllı insan ne der, dinle; insanların başı akıllı insandır. |
2875 | Ukuşluğ vefâlığ kişi tüzüni, yuluğlar kişike kamuğ özini | Akıllı, vefalı kimse insanların asilidir; o başkaları için her vakit kendisini feda edebilir. |
2876 | Arığsız cefâlığ kılınçı otun, kalı aydı erser kıyar sözini | Temiz olmayan, cefakâr ve küstah kimse, söz vermiş olsa dahi, sözünden döner. |
2877 | Munu aydım emdi ay elig kişi, bu yaŋlığ kerek bolsa aşçı başı | Ey hükümdar, Şte söyledim; aşçıbaşı olacak insan böyle olmalıdır. |
2878 | Kirip ötrü tirki ayak başlasa, anıŋdın begi aş seziksiz yese | Böyle bir kimse sofra ve kapları idare eder ve beyi de, ondan şüphe etmeden, yemeğini yiyebilir. |
2879 | Bu erdi ay elig özüm bilmişin, ayu berdim emdi köŋül bulmışın | Ey hükümdar, benim bildiğim bunlardır; hatırıma gelenleri işte arzettim. |
İlig suali Öğdülmişke | HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ | |
2880 | Elig aydı uktum eşittim munı, takı bir sözüm bar ayu ber anı | Hükümdar : — Bunu dinledim ve anladım — dedi — bir sözüm daha var, onu da soyleyiver. |
2881 | Maŋa ayğıl emdi idişçi başı, negü teg kerek kılsa içgü işi | Şimdi bana içkici-başını anlat; içki işine bakan insan nasıl olmalıdır ki, |
2882 | İnansa aŋar beg ne köŋli bütüp, alıp içse içgü anı çın tutup | Bey ona inansın ve iç huzuru ile onu doğru bilerek, elinden içki içsin. |