Fakirler İle Münâsebeti Söyler
Eski Türkçe aslı | Günümüze aktarımı | |
---|---|---|
LXI | Çığaylar Birle Katılmaknı Ayur | Fakirler İle Münâsebeti Söyler |
4469 | Bularda basası çığaykır-turur, neŋin edgülük kıl içkıl ür hem yetür | Bundan sonra fakirler gelir; onlara mal ile iyilik et, yedir, içir. |
4470 | Duâçı-tururlar saŋa ay kadaş, idi edgü neŋ bu duâ ay adaş | Ey kardeş, bunlar sana duacıdırlar; ey dostum, bu duâ çok iyi bir şeydir. |
4471 | Olardın tileme tavarın yanut, yanutı bayat berge edgü konut | Onlardan, karşılık olarak, mal bekleme; buna mukabil Tanrı sana cenneti nasıp eder. |
4472 | Bu ol ilde törlüg katılğu kişi, saŋa tüşse iş ya olarka işi | Onların sana veya senin onlara işiniz düşerse, memlekette temas edilecek kimseler bunlardır. |
4473 | Törü bir işinde bağırsaklıkın, saŋa bolğa barça kişiler yakın | Bunların işlerini hallederken, merhametli davran; böylelikle bütün bu insanlar sana yakın olurlar. |
4474 | Özüŋ bulğa iki ajun edgüsi, atıŋ edgü bolğay yadılğay küsi | Böylece kendin her iki dünya nimetini elde edersin; iyi nâm kazanırsın ve şöhretin dünyaya yayılır. |