Odgurmış'ın Öğdülmiş'e Tavsiyede Bulunduğunu Söyler
Eski Türkçe aslı | Günümüze aktarımı | |
---|---|---|
LXXIV | Odgurmış Öğdülmişke Keŋeş Bermişin Ayur | Odgurmış'ın Öğdülmiş'e Tavsiyede Bulunduğunu Söyler |
5721 | Yanut berdi odğurmış aydı kadaş, eşitgil sözümni ay köŋli tüdeş | Odgurmış cevap verdi ve : — Ey kardeş, sözümü dinle; ey gönlü gönülüme uyan—dedi — |
5722 | İdi edgü niyyetni kılmış özüŋ, bayat bersü tevfik yarutsu közüŋ | Sen çok iyi niyet etmişsin, Tanrı seni muvaffak ve mes'ûd etsin. |
5723 | Bir ök törlüg ermez bu işke bilig, büte törlüg iş bar tegürgü elig | Bu iş için tek bir bilgi kâfi değildir; bunun için dünyada yapılacak pek çok iş vardır. |
5724 | Olarda biri bu ayayın eşit, yarağı körüp bil sen ötrü iş it | Onlardan biri şudur, dinle, sana söyleyeyim; muvafık görürsen, düşün ve ona göre hareket et. |
5725 | Bu kün anda turmak saŋa edgürek, yana munda turmak maŋa edgürek | Bugün orada bulunmak senin için dana iyidir; burada durmak da benim için daha iyidir. |
5726 | Seniŋdin bu kün ilke asğı üküş, buzulsa asığ bolğa karğış söküş | Memleket bugün senden çok istifâde görmektedir; bu faydaya halel gelirse, yerini lanet ve bed-duâ alır. |
5727 | İlig kıldı ilke kör elgiŋ uzun, kılur sen kamuğ edgü atıŋ tüzün | Hükümdar sana memleket işlerinde salâhiyet verdi; sen iyiliklerin ve halım, selîm varlığın ile tanınmışsın. |
5728 | Bodun inçke tegdi itildi eli, duâ birle tınmaz raiyyet tili | Halk huzura kavuştu ve memleket işleri düzene girdi; halk durmadan sana hayır-duâ etmektedir. |
5729 | Negü ter eşitgil tusulur kişi, tusulur kişi ol kişide başı | Başkalarına faydalı olan kimse ne der, dinle; başkalarına faydalı olan insan insanların başıdır. |
5730 | Kişiler ara kör kişi ol bolur, anıŋdın kişiler asığlar bulur | İnsanlar arasında insan olan kimse, başkalarına faydası dokunan kimsedir. |
5731 | Asığsız kişiler kişide turı, asığlığ kişi asğı ilke tolur | Başkalarına faydası dokunmayan kimseler insanların menfurudur; faydalı insandan bütün memleket istifâde eder. |
5732 | Niyet edgü kılsa köŋülde kişi, ajunda tilek teg itildi işi | İnsan gönlünde iyi niyet besleyerek hareket ederse, o dünyada istediği her işte muvaffak olur. |
5733 | Niyet edgü kılğanka edgü bolur, neçe kılmasa ol muyanın bulur | İyi niyetle hareket eden insan her vakit iyilik görür; niyetini tahakkuk ettiremese bile, bunun ecrini bulur. |
5734 | İminlik törü ilke inçlik-turur, ilig bodnı sendin sevinçlig-turur | Emniyet ve kanun memleketin huzurunu te'mın eder; gerek hükümdar, gerek halk senden memnundurlar. |
5735 | Törü öŋdi edgü uruldı tükel, isiz yetti ilde kodup hile al | Her tarafta iyi kanun ve idare hâkim oldu; kötüler hiyle ve sahtekârlıklarını terkedip, ortadan kayboldular. |
5736 | Bularığ kodup sen berü kelse sen, ol işler buzulğay ökünç bulğa sen | Sen bunları bırakıp, buraya gelirsen, bütün bu işler bozulur ve sen de peşıman olursun. |
5737 | Yana tegşürülgey bu öŋdi törü, buzulğa iliŋ kalmağay bir örü | Bu kanun ve nizam yine değiştirilir, memleket bozulur ve yaptıklarından hiç bir eser kalmaz. |
5738 | Seniŋ ornuŋka bir isiz ornağay, bodunuğ ulıtğay bir inç ıdmağay | Senin yerine bir kötüsü geçer ve hiç kimseye rahat ve huzur yüzü göstermez. |
5739 | İsiz yolka tartğay iligni isiz, isizler işini tüzüp kodğa iz | Kötü insan hükümdarı da kötülüğe sevkeder, kötülere hizmet eder ve böylelikle kötü bir iz bırakır. |
5740 | Seniŋdin ayıtğay munı bir bayat, bayat aytığı bar yeme edgü at | Bir olan Tanrı bunu sana soracaktır; Tanrı hesap soracaktır, bundan başka iyi bir ad bırakmak da vardır. |
5741 | İsiz kılmağu hem törü urmağu, isiz kılğuçıka bolu bermegü | Kötülük yapmamalı, kötü kanun vaz'etmemeli ve kötülük yapanlara da uymamalıdır. |
5742 | Negü ter eşit kılkı köŋli köni, saŋa ötledi kör unıtma munı | Tabiati ve gönlü doğru olan insan ne der, dinle; bu senin için bir nasihattir, dikkat et ve bunu unutma. |
5743 | İsizke katılma törü urma sen, isiz kılğuçıka bolu berme sen | Kötüye katılma ve kötü nizam kurma; kötülük yapana da müsamaha gösterme. |
5744 | Özüŋ edgülük kıl törü edgü ur, tiril iki ajun isiz körme sen | Sen iyilik yap, iyi nizam kur; her iki dünyada da kötülük görmeden, yaşa. |
5745 | Bayat berdi tevfik saŋa edgüke, kamuğ edgülükke sunup teggüke | Tanrı sana, iyilik yapmak ve her türlü iyiliklere erişebilmek için, tevfikini refik etmiştir. |
5746 | Negüke buzar sen bu edgülerig, saŋa yası teggey ay köŋli tirig | Bu iyilikleri niçin bozarsın, ey gönülü diri, bunun sana zararı dokunur. |
5747 | El asğın buzup sen öz asğıŋ kodup, ne edgü tiler sen bu yerke udup | Memleket menfaatini tehlikeye düşürerek ve kendi menfaatini de bırakarak, buraya gelmekten ne gibi bir fayda umuyorsun. |
5748 | Maŋa munda yegrek tidüki özüm, ayayın saŋa men ay körklüg yüzüm | Benim için burasının daha ıyı olduğunu sana anlatayım, ey güzel yüzlüm. |
5749 | Özüm dünyâ devlet bolup körmedi, tilek ârzûlarka köŋül bermedi | Ben şahsan dünya ve devletin ne olduğunu görmedim, dilek ve arzulara da gönül vermedim. |
5750 | Bodun birle katlıp yorık tüzmedim, ya begler bile men kılık bilmedim | Halk ile karışarak, hareketlerimi onlara uydurmamış olduğum gibi, beylerin maiyetinde yaşamanın usûl ve âdabını da öğrenmedim. |
5751 | Özüm körmedi bu ajun mâlını, ya edgü isiz bu kişi hâlını | Ben bu dünya malını görmediğim gibi, iyi veya kötü, bu insanların hâline de vâkıf değilim. |
5752 | Bu hâlığ bilirde naru barsa-men, idi artak erdi tapuğ kodsa-men | Bu durumu bile-bile ben oraya gider ve ibâdeti bırakırsam, çok fena bir iş yapmış olurum. |
5753 | Kişi körmedük bolsa altun kümüş, körüp bulsa kılkı kılur miŋ söküş | Altın ve gümüş görmemiş olan bir kimse bunları bulursa, onun tabiatı değişir ve kendi üzerine bm bir lanet çeker. |
5754 | Negü ter eşit emdi sartlar başı, ajun tezginigli hıtay arkışı | Şimdi dinle, tüccarlar ve dünyayı dolaşan Hıtay kervanları başı ne der. |
5755 | Çığayın tirilse kişi neŋsizin, bayusa kodur ol kılınç edgüsin | Fakir ve zaruret içinde yaşayan bir kimse zenginleşirse, bütün iyi hareketlerini terkeder. |
5756 | Çığay bay bolup ol bayusa kalı, anıŋdın kiter terk könilik yolı | Eğer bir fakir kimse servete kavuşursa ve zenginleşirse, doğruluk yolundan çabucak ayrılır. |
5757 | Bu kut bulmaduk er kalı bulsa kut, baru kılkı artar kılur elke yut | Devleti görmemiş olan bir kimse saadete kavuşursa, onun tabiatı gittikçe bozulur ve memlekete felâket getirir. |
5758 | Elig bulmaduk bulsa ilke elig, uzatur bodunka elig hem tilig | idarede bulunmamış bir kimse memleketin idaresini eline alırsa, hem eli hem de dili ile halka zulüm eder. |
5759 | Sen emdi tükel dünyâ devlet yediŋ, köŋül bastıŋ ârzû havâ beklediŋ | Sen imdi dünya ve devletin her çeşidini elde ettin; gönlüne hâkim olarak, heva ve nersıne mâni oldun. |
5760 | Közüŋ todtı köŋlüŋ yeme amrulup, yorır sen ilig birle edgü bolup | Gözün tok ve gönlün de huzur içinde, hükümdar ile birlikte, iyi yolda yürüyorsun. |
5761 | Bu barça bayat fazlı erdi saŋa, kamuğ edgülük berdi kızdı eŋe | Bunların hepsi sana Tanrının bir fazlıdır, o sana her türlü iyiliği vermiş ve seni sevindirmiştir. |