Doğruluğa Karşı Doğruluk Ve İnsanlığa Karşı İnsanlık Gösterilmesini Söyler
Eski Türkçe aslı | Günümüze aktarımı | |
---|---|---|
LXXV | Könilikke Könilik Kişilikke Kişilik Kılmakın Ayur | Doğruluğa Karşı Doğruluk Ve İnsanlığa Karşı İnsanlık Gösterilmesini Söyler |
5762 | Bu bir törlügi ol takı birsini, ayayın eşitgil aça-men anı | Bu bir türlüsüdür; birini daha dinle, ben onu da sana izah edeyim. |
5763 | Unıttıŋmu erki azu örtülüp, bu iş utru tuttuŋ ne asğı körüp | Sen bir şeyi acaba unuttunmu, yoksa bu kapalımı kaldı; ne fayda umarak, bu işi yapmak istiyorsun. |
5764 | Bilir sen ajunda bu ögdi üküş, vefâlığ kişike bolur ay küsüş | Bilirsin ki, dünyada vefalı insanlar çok takdir edilir ve alkışlanır, ey aziz insan. |
5765 | Ajun boldı erse törü öŋdisi, kişike kişilik bolur belgüsi | Dünya yaratılalı beri bir kanun ve âdet vardır ve bunun nişanesi de insanlara karşı insanlık göstermektir. |
5766 | Kişi edgülükke kılur edgülük, biriŋe yanutı kılur on ülüg | insan iyiliğe karşı iyilik yapar; hattâ bir iyiliğe on iyilik ile mukabele etmelidir. |
5767 | Kimiŋ aslı bolsa atadın arığ, anıŋdın kelir edgü ilke asığ | Kimin soyu babadan temiz ise, ondan memlekete iyilik ve fayda gelir. |
5768 | Ana oğrılık suv alınsa yaşut, oğul tuğsa andın bolur halkka yut | Eğer ana hırsızlık suyunu gizlice alır ve bundan bir oğul doğarsa, o memleket için bir âfet olur. |
5769 | Baka kör sen emdi ilig edgüsin, özüŋ buldı nimet yegü kedgüsin | Şimdi hükümdarın iyiliği için çalış, sen ondan, yiyecek, giyecek gibi, bir çok nimetler gördün. |
5770 | Bu erdem bilig ya ukuşka kamuğ, sebeb boldı ilig açıldı kapuğ | Bütün bu faziletlere, bilgi ve anlayış sahibi olmana hükümdar sebep oldu ve bu yüzden sana bütün kapılar açıldı. |
5771 | Seni at ayağ birle kıldı uluğ, saŋa edgülükke ol açtı kapuğ | O sana unvan ve rütbeler verdi, seni yükseltti; iyilik kapılarını o sana açtı. |
5772 | Unıttıŋmu erki bu edgülerig, yanut kılmağumu ay köŋli tirig | Bu iyilikleri, acaba unuttunmu; ey gönülü diri; bütün bunlara karşı hiç bir mukabelede bulunmamalımı. |
5773 | İrig sözledim men sözüg ay kadaş, erilme serilme köŋül kılma baş | Ey kardeş, ben bir az sertçe konuştum; bana kızma, hiddetlenme ve gönlün kırılmasın. |
5774 | Köni söz irig ol köŋülke açığ, siŋürse anıŋ asğı bergey tatığ | Doğru söz sert olur ve gönüle acı gelir; bu sözün mânasını iyice ruhuna sindirirsen, faydası senin için tatlı olur. |
5775 | İrig sözke buşma kalı tegse söz, köni söz irig ol iriglenme öz | Eğer sana sert söz söyleyen olursa, buna kızma; doğru söz sert olur, sen buna karşı sertlik gösterme. |
5776 | Muŋar meŋzetü keldi emdi sözüm, eşitgil munı sen ay körklüg yüzüm | İmdi buna benzer bir sözüm var; ey güzel yüzlüm, onu dinle. |
5777 | Köni söz açığ ol siŋürgil anı, yarın asğı kelgey süçitgey seni | Doğru söz acıdır; onu hazmedebiiirsen, yarın faydasını görürsün, o sana zevk verir. |
5778 | Köni söz köŋülke kör açığ irig, irig söz köni ol köni söz kanı | Doğru söz, bak, gönüle acı ve sert gelir; sert söz doğrudur; o doğru söz nerede. |
5779 | Sen oğlan kiçig erken öldi ataŋ, bilig erdem üstep kızartmadıŋ eŋ | Sen henüz küçük iken, baban öldü; sen de bilgi ve fazilet kazanarak, saadete ermemiş idin. |
5780 | İlig aldı körgil igidti seni, anın bolduŋ emdi kişiler sanı | Hükümdar seni aldı ve terbiye etti; bu sayede imdi sen insanlar sırasına girdin. |
5781 | Bu kul küŋ at adğır bu yer suv kamuğ, iligdin tegip açtı devlet kapuğ | Bu kul-câriye, at-aygır ve bütün bu yer-su hükümdardan geldi ve sana devlet kapısı açıldı. |
5782 | Özuŋ buldı nimet kamuğ edgülük, yadıldı atıŋ ilde bolduŋ külüg | Sen her türlü nîmet ve iyilikleri buldun; adın memlekette yayıldı ve sen de meşhur oldun. |
5783 | Yararmu saŋa emdi yandru turup, özüŋ yüz evürse yağı teg bolup | Şimdi bütün bunlara karşı kalkıp, düşman gibi, ondan yüz çevirmek sana yakışırını. |
5784 | Tusulğu udında sen andın kaçıp, öŋin tursa sen kalğa köŋli açıp | Onun için faydalı olabileceğin bir zamanda ondan kaçıp, uzaklaşırsan, onun gönlünü ıztırap içinde bırakmış olursun. |
5785 | Saŋa kıldı ilig kamuğ edgülük, yanutı kereksizmü yandru külüg | Hükümdar sana her türlü iyilikleri yapdı; ey şöhretli insan, buna mukabele etmek gerekmezini. |
5786 | Kişi körse ögse seni alkayu, atıŋ barsa ilde vefâlığ teyü | İnsanlar gördükçe seni öğsünler, memlekette adın vefalı insan olarak yayılsın. |
5787 | Negü ter eşitgil kişi edgüsi, kişilik bolur çın kişi belgüsi | insanların iyisi ne der, dinle; gerçek insanların nişanesi insanlıktır. |
5788 | Kişilik kıl ay er kişi bol uluğ, kişi mundağ urdı kişilik yoluğ | Ey mert insan, insan ol ve bu vasfınla yüksel; insan insanlık yolunu böyle tarif etti. |
5789 | Kişi bol kişike kişilik kılın, kişi atı ögdi özüŋke alın | însan ol, insanlara karşı insanlık yap; insan vasfını kendin için en yüksek bir unvan olarak taşı. |
5790 | Saŋa edgü kıldı ilig miŋ yanut, ol edgü yanutı sen edgü anut | Hükümdar sana iyilik yaptı, sen de bu iyiliği iyilik ile karşılamağa çalış. |
5791 | Yanutluğ kişi ol kişi edgüsi, bodunda talusı kişi belgüsi | İyiliği karşılıksız bırakmayan kimse, insanların iyisi, halkın seçkini ve insanlık nişanesini taşıyandır. |
5792 | Kiçig erdiŋ oğlan biligsiz otun, sini ol yöledi kopurdı kutun | Sen bilgisiz, değersiz, küçük bir çocuk idin; sana o destek oldu ve saadet içinde o seni ylükseltti. |
5793 | Yuluğ kıl aŋar emdi cânıŋ teniŋ, udıp yatma tün kün işin kıl anıŋ | Canını ve tenini şimdi ona feda et; uyuyup yatma, gece-gündüz onun hizmetinde bulun. |
5794 | Ol edgü yanutı bu edgü anut, saŋa ma bayat berge edgü yanut | O iyilik karşılığında bu iyilik hazır olsun; Tanrı sana da buna mukabil iyilik verir. |
5795 | Negü ter eşitgil ay köŋli yakın, kişilik kılığlı bağırsaklıkın | Kalbi yakın olan ve içten bağlılık ile insanlık yolunda yürüyen adam ne der, dinle. |
5796 | Kimiŋ sen aşın yese sen kıl işin, bağırsaklık artur halâl ye aşın | Sen kimin ekmeğini yersen, onun işini gör; bağlılığını gittikçe arttır ve yediğin ekmek sana halâl olsun. |
5797 | Tuz etmek hakını küdezip eren, yetürmiş kişike yuluğlar başın | İnsan olanlar tuz-ekmek hakkını gözeterek, bunu verene canlarını feda ederler. |
5798 | Tilek bulduŋ ârzû kamuğ edgü yol, bu kün edgü birle aŋar sen tusul | Bütün dilek ve arzularını buldun ve ıyı yola girdin, bugün sen de iyilikle ona faydalı ol. |
5799 | Ağı kedti haz baz özüŋ örtti öz, seni yaŋsağuçı körüp kamdı köz | Sen sırma giydin ve vücûdunu ipekler ile örttün; hased edenlerin gözlen sana bakıp, kamaştı. |
5800 | Sen emdi iligke kedür edgü at, körüp sızsu düşmân boyun egsü yat | Şimdi sen hükümdara iyi nâm kazandır; düşmanlar bunu görüp, sinsinler ve yabancılar boyun eğsinler. |
5801 | Tümen ârzû nimet yediŋ inçlenip, boyun yal bedüttüŋ buka teg kılıp | Sen huzur içinde bin türlü arzu ve nimetlere nail oldun; bir boğa gibi, boyun ve enseni kalınlaştırdın. |
5802 | Bu küç tutğıl emdi uğ işiŋe, duâ artsu edgü uzun yaşıŋa | Bu kuvveti şimdi hükümdarın hizmetine kullan; uzun ömürlü olması için, halk ona hayır-duâ etsin. |
5803 | Ajun mâlı terdiŋ özüŋ boldı bay, kevel mindiŋ arkun yeme tazı tay | Sen dünya malını topladın ve zenginleştin; her türlü arap atlarına, cins atlara ve taylara mâlik oldun. |
5804 | İligke yuluğ kılğıl işlet bu neŋ, tilekleri bolsu kızıl kılsu eŋ | Bu malı kullan ve hükümdarın uğrunda onları feda et; onun arzulan yerine gelsin ve yüzü gülsün. |
5805 | İlig tahtka minsün bu kün inçrünüp, yağısı yer öpsü yırak yinçrünüp | Hükümdar bugün huzur içinde tahtına çıksın; onun düşmanı uzaktan başını eğip, yer öpsün. |
5806 | Uzun kıldı elgiŋ yorık kıldı söz, sever sevmez erse saŋa açtı köz | O sana salâhiyet verdi ve emirlerinin dinlenmesini sağladı; dost düşman, her kes sana bakıyor. |
5807 | Sen emdi duâ artur edgü adaş, seniŋ bolsu devlet uzun bolsu yaş | Ey dostum, sen şimdi hayır-duânın artmasına bak; saadet ve huzur içinde uzun bir ömür sür. |
5808 | Kişi aslı mundağ kılur edgülük, ot atı ajunda kalır meŋülük | Asıl insan böyle iyilik yapar ve onun adı dünyada ebedî kalır. |
5809 | İdi yakşı aymış bu tazı tili, kişi aslı bilgüke açmış yolı | Arapçada insanların aslını bilmeğe yol açan çok iyi bir söz vardır. |
5810 | Kişi aslıŋa kör kılınçı tanuk, kılınçı ne erse kör aslı ol-ok | İnsanların aslına onun hareketi şâhiddir; hareketi nasıl ise, aslı da odur. |
5811 | Kimiŋ aslı edgü kılınçı oŋay, isiz aslıŋa kendü kılkı tanuk | Kiminin aslı iyi ise, onun hareketi aslına uygun olur; kötünün aslına onun kendi tavır ve hareketi delildir. |
5812 | İlig kılk evürse ay kılkı silig, anı evre yandur ayu ber bilig | Ey temiz tabiatli insan, hükümdar tavır ve hareketini değiştirirse, onu tekrar doğru yola sevk et ve bilgi ile onu aydınlat. |
5813 | Kamuğ edgülükke ilig boldı baş, bu edgüg kodup sen özüŋ kılma taş | Bütün iyilikler hükümdar yanındadır; bu iyiliği bırakıp, sen bunun dışında kalma. |
5814 | Keŋeş kıldıŋ emdi ınanıp maŋa, özüm bilmişin barça aydım saŋa | Bana itimat ederek, benim ile istişarede bulundun, ben de bütün bildiklerimi söyledim. |
5815 | Men aymışlarım hem özüŋ bilmişiŋ, bakıp teŋleyü kör açılğay işiŋ | Benim söylediklerim ile kendi bildiklerini iyice mukayese eder ve dikkatle gözden geçirirsen, işin kolayca halledilir. |
Öğdülmiş cevabı Odgurmışka | ÖĞDÜLMİŞ'İN ODGURMIŞ'A CEVABI | |
5816 | Sevindi kör ögdülmiş aydı kadaş, bu yaŋlığ kerek ay kişilikke baş | Öğdülmiş sevindi ve : — Ey kardeş, büyük insan böyle olmalıdır — dedi — |
5817 | İdi yakşı aydıŋ bu sözler bu kün, yazıldı maŋa bu tügülmiş tügün | Bu sözleri bugün çok iyi söyledin; bu düğüm benim için çözülmüş oldu. |
5818 | Maŋa örtüg erdi bu sözler neçe, kötürdüŋ bu örtüg sen aydıŋ aça | Bütün bu söylediklerin benim için mechûl bulunuyordu; izahların ile bu örtüyü kaldırdın. |
5819 | Özüm kodtı emdi bu ârzû tilek, bayat ok bolu bersü arka yölek | imdi ben bu arzumdan vaz geçtim, Tanrı bana destek ve yardımcı olsun. |
5820 | Küdezsü idim tutsu köŋlüm tüze, ne kılkım kılınçım könilik öze | Rabbim beni korusun, gönlümü temiz tutsun ve hareketlerimde, beni doğru yoldan ayırmasın. |
5821 | Duâ birle yarı basut kıl maŋa, unıtma meni sen tutuzdum saŋa | Sen de duâ ederek, muvaffak olmam için bana yardımda bulun; beni unutma, kendimi sana teslim ettim. |
5822 | Sözin kesti koptı adakın örü, esenleşti atlandı keldi berü | Sözünü kesti ve ayağa kalktı, vedâlaştı ve atına binip, geri döndü. |
5823 | Eviŋe kelip tüşti kirdi yorıp, aş içgü yedi tındı ança serip | Evine gelip, atından indi ve yürüyerek içeri girdi; yemeğini yedi ve bir müddet istirahat etti. |
5824 | Kodı ıdtı kesme yaruk yüz tudı, kalık tul tonı kedti belin badı | Gök dul elbisesini giydi ve belini bağladı; zülfünü dağıtıp, parlak yüzünü kapadı. |
5825 | Yaşık yazdı bolğay örüglüg saçı, tiyiŋ kiş öŋi tuttı dünyâ içi | Güneş örülmüş saçını çözmüş olacak, dünya içi sincap ve samur rengine büründü. |
5826 | Töşek koldı yattı bir az inçrünüp, udıdı bir ança süçig amrulup | Yatağını hazırlattı ve yatıp, bir az istirahat etti; bir müddet tatlı ve sakin bir uykuya daldı. |
5827 | Odundı baka kördi kötrüp başın, kalık kız küler teg yırıştı tişin | Uyandı ve başını kaldırarak, yukarı baktı, gök yüzü kızların tebessümü gibi, dişlerini gösterdi. |
5828 | Yaşık baş kölürdi yüz açtı yaŋı, ajun bütrü tuttı ürüŋ kuş öŋi | Güneş başını kaldırdı, tekrar yüzünü açtı; dünyanın her tarafı ak-kuş rengine girdi. |
5829 | Turu keldi terkin kör ögdülmişe, yunup taŋ namâz kıldı tattı aşa | Öğdülmiş acele yerinden kalktı; âbdest alıp, sabah namazını kıldı; bir az bir şeyler yedi. |
5830 | Atın mindi bardı yana karşıka, tüşüp kirdi ilig taparu oka | Atına binip, tekrar saraya gitti; inip, doğruca hükümdarın yanına girdi. |
İlig suali Öğdülmişke | HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ | |
5831 | Ayıttı ilig andın odğurmışığ, ayur inç esen barmu kılkı bışığ | Hükümdar ona Odgurmış'ı sordu ve : — O kâmil insanın sıhhati nasıldır, râhatmıdır — dedi — |
5832 | Negü ter meni üşgürürmü duân, duâ ol bayattın belâka amân | Ne der, beni duada hatırlıyor mu; Tanrıya duâ sayesinde insan belâlardan aman bulur. |
5833 | Duâ birle yalŋuk bulur edgülük, duâ birle uçmak bulur meŋülük | însan duâ ile iyilik bulur, duâ ile ebedî cennete kavuşur. |
5834 | Ajunda yok erse bu edgü duâ, esiz yer kodı baray erdi toğa | Dünyada hayır-duâ bulunmasa idi, bu kötü dünya çoktan felâket çukuruna yıkılmış olurdu. |
Öğdülmiş cevabı İligke | ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI | |
5835 | Yanut berdi ögdülmiş aydı bu söz, köni yarlıkadı bilig birle tüz | Öğdülmiş cevap verdi: —Hükümdarın bu sözü doğru, ilme ve akıla uygundur — dedi — |
5836 | Kadaşım bu kün anda yalŋuzlukun, duâ birle bizni kolur muŋluğun | Kardeşim bugün orada yalnızlık ve zaruret içinde, bize duâ etmekle meşguldür. |
5837 | Biziŋde osalrak adın kim bolur, yazuk biz kılurmız duâ ol kılur | Bizden daha gafil kim olabilir; günâhı biz işleriz, o ise, bizim için duâ eder. |
5838 | Bu kün ol iligke bağırsaklıkın, duâ tilde kesmez ne köŋli yakın | Bugün o hükümdara, muhabbet ve ihlâs ile, dâima duâ etmektedir. |
5839 | Anıŋda bağırsak takı kim bolur, özi kadğusın kodtı bizni kolur | Ondan daha merhametli kim olabilir; kendi derdini bırakmış, bizim için Tanrıdan mağfiret niyaz eder. |
5840 | Biziŋde osalrak kim ol ay ilig, yava boldı üd kün tegümez elig | Ey hükümdar, bizden daha gafil kim olabilir; ömrümüz boşuna geçti, ibâdete elimiz değmedi. |
5841 | Özüŋ ârzû nimet bile semritip, erej birle avnur özümiz yatıp | Vücûdumuzu dünya heves ve nimetleri ile semirterek, yatıp, huzur içinde avunup duruyoruz. |
5842 | Et öz ölgü âhır yegey kurt yılan, ökünçte adın yok çıkıp barsa cân | Vücût nihayet ölecektir, onu kurtlar ve yılanlar yiyecektir; can çıkıp giderken, elde peşimanlıktan başka bir şeyimiz bulunmayacaktır. |
5843 | Negü ter eşitgil ukuşluğ sözi, bu söz işke tutsa tap ol ay kozı | Akıllı insan ne der, dinle; ey kuzum, buna göre hareket edersen, bu söz sana yeter. |
5844 | Et öz semrir erse yılan kurt anuk, özüŋ sevnür erse keçigli konuk | Vücût semirirse, onu yiyecek kurtlar ve yılanlar hazırdır; kendi sevincine gelince, sen ancak konup-geçen bir yolcusun. |
5845 | Tüşüŋ teg keçer bu tiriglik barır, tiriglik keçerke keçer kün tanuk | Bu ömür rüyan gibi geçer-gider; hayatın geçeceğine her geçen gün delildir. - |
İlig cevabı Öğdülmişke | HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI | |
5846 | Yanut berdi ilig ayur ay bügü, neteg tutğu özni negü teg kögü | Hükümdar cevap verdi ve: — Ey hakîm, insan nasıl hareket etmeli ve kendisini nasıl korumalıdır — dedi — |
5847 | Seniŋde bağırsak adın yok maŋa, ınanıp ışanur-men emdi saŋa | Bana karşı senden daha bağlı bir kimse yoktur; ben imdi sana inanır ve itimat ederim. |
5848 | Men emdi ev içre yatur-men osal, işim barça taştın ay bilgi tükel | Ben şimdi ev içinde gafil yatıyorum; ey kâmil insan, işlerim hep dışarıdadır. |
5849 | Közüm sen kulakım sen körgil eşit, ne teŋsiz körünse körü ıdma it | Sen benim gözüm ve kulağımsın, sen gör ve işit; uygunsuz ne görürsen, onu öyle bırakma, düzelt. |
5850 | Meniŋdin kerek bolsa yarı basut, maŋa ay kılayın ol işke men ot | Sana her hangi bir işte benim de yardımım icap ederse, bana söyle, ben o işe bir çâre bulayım. |
5851 | Nü kılsun er at bir ikindi bile, yava kılma meni sevinçim tile | Hizmetkârların birbirleri ile olan münâsebetlerini yola koy; beni onlarla boş yere meşgul etme, ben de bir az nefes alayım. |
5852 | Bodundın yırak tutsu küçkey elig, biligsiz isiz ölsü kalsu bilig | Zâlimin eli halk üzerinden uzak olsun; bilgisiz kötü insanlar ortadan kalksın, bilgili insanlar kalsın. |
5853 | Bayusu bodun hem itilsü ilim, anıŋ şükri kılsu meniŋ bu tilim | Halk zenginleşsin ve memleketim düzene girsin; ben de bunlar için Tanrıya şükür ile meşgul olayım. |
Öğdülmiş cevabı İligke | ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI | |
5854 | Yanut berdi ögdülmiş aydı ay beg, bayat bersü tevfik ayâ erde yeg | Öğdülmiş cevap verdi: — Ey hükümdar, ey insanların iyisi, Tanrı sana tevfık ihsan etsin — dedi — |
5855 | Tilekim bu ol kör kerekim bu ol, aça bersü teŋri köni edgü yol | Arzum ve bana lâzım olan da budur; Tanrı doğruluk ve iyilik yolunu açık tutsun. |
5856 | Erejlensü ilig tirilsü kutun, maŋa tegsü emgek baş ağrığ bütün | Hükümdar huzura kavuşsun ve saadet içinde yaşasın; bütün zahmet ve dertler bana gelsin. |
5857 | Saŋa kıldım emdi özümni yuluğ, sen inçin tirilgil ay ilçi uluğ | İmdi kendimi sana feda ettim; ey ulu hükümdar, sen huzur içinde yaşa! |
5858 | Bir ök hâcetim bar seniŋdin bu kün, yorık kıl anı sen sevinçin ögün | Senden bugün yalnız bir tek dileğim var, düşünerek ve içten duyarak, bu dileğimi kabul et. |
5859 | Bilir sen kimi tutsa begler yakın, kişi barça soŋdar anıŋ bar yokın | Bilirsin ki, beyler kimi kendilerine yakın tutarlarsa, insanlar dâima onun varım-yoğunu çekiştirirler. |
5860 | Neçeme meni edgü tutsa özüŋ, yoŋağçı yoŋasa tügülgey yüzüŋ | Sen bana ne kadar iyi gözle baksan bile, gammazların fitneleri seni benden soğutabilir. |
5861 | Negü ter eşitgil toŋa alp erig, bilip sözlemiş kör bu öt sav erig | Kahraman ve cesur insan ne der, dinle; bu öğüt ve nasihati o bilerek vermiştir. |
5862 | Et ol bu kişi köŋli artar yıdır, anı ked küdezgü ay kılkı kadır | İnsan kalbi ettendir, bozulur ve kokar; ey iradeli insan, onu çok iyi korumalıdır. |
5863 | Neçe ked er erse yoŋağ tıŋlamaz, ozunçı ara kirse sernü umaz | Ne kadar olgun ve iftiralara kulak asmaz bir insan olsa bile, müfteri araya girince, itidalini muhafaza edemez. |
5864 | Neçe ked beg erse ukuşluğ oduğ, yoŋağçı yakın bolsa tegrür yoduğ | Ne kadar akıllı ve uyanık bey olursa-olsun, kendisine yaklaşan gammazın zararından kurtulamaz. |
5865 | Köŋül beg-turur bu et öz kul esir, ara sözke tumlır arala isir | Gönül beydir, bu vücut ise, kul ve esirdir; o kendisine söylenen sözlerden bâzan soğur, bâzan da ısınır. |
5866 | Kişi tabı tört ol karışma yağı, biri küldürür bir kılur ün çoğı | İnsanın tabiati birbirine muhalif ve düşman olan unsurlardan meydana gelir; biri güldürür, biri gürültü ve kavga çıkarır. |
5867 | Biri ivse biri amulluk tiler, biri külse biri sığıtka ular | Biri acele ederse, biri sükûnet ister; biri gülerse, biri ağlamağa başlar. |
5868 | Sevinçlig tedükte sakınç keldürür, sakınçlıg tese bu sevinç küldürür | Sevinçli derken, endişeli oluverir; kederli derken, o sevinçle gülmeğe başlar. |
5869 | Muŋar eymenür-men ay ilig kutı, yoŋağlı yoŋasa bu yalŋuk ıtı | Ey devletli hükümdar, benim çekindiğim şudur : insanların köpeği olan bu gammaz iftira ederse, |
5870 | Ağır bolğa köŋlüŋ tüŋülgey özüŋ, yava bolğa tapğum evürgey yüzüŋ | Canın sıkılır; sen ümidini keserek, benden yüz çevirirsin ve benim hizmetim de heder olur. |
5871 | Tilekim bu ol hem ötügüm saŋa, meni kim yoŋasa ayıtğıl maŋa | Senden dileğim ve ricam şudur: beni biri çekiştirirse, bunu önce bana sor. |
5872 | Tüp iŋe tegü irte artuk ayıt, negü belgürer erse kılğıl ivit | Sonuna kadar araştır ve iyice soruştur; neticede ne çıkarsa, ona göre karar ver. |
5873 | Saŋa kim yoŋasa eşitgil sözin, çının yalğanın ked ayıt tüp tözin | Sana kim gammazlık ederse, sözünü dinle; fakat bunun doğru olup olmadığını, aslını-esâsını çok iyi araştır. |
5874 | İdi yakşı aymış kişide burun, sözüg tuŋla kılma köŋülde orun | insanların ilen geleni çok iyi söylemiştir: sözü dinle, fakat her söze gönlünde yer verme. |
5875 | Takı munda yegrek ayur uş bu söz, munı işke tutğıl ayâ edgü öz | Bundan daha güzel şöyle bir söz vardır; buna göre hareket et, ey iyi insan. |
5876 | Sözüg barça tıŋla kerekini al, kereksiz sözüg sen yana evre sal | Her sözü dinle, ancak lüzumlu olanı al; lüzumsuz olan sözleri orada bırak. |
5877 | Eşitgil sözüg irte yalğan çınığ, çınıg özke alğıl kına yalğanığ | Sözü dinle, doğru veya yalan olup-olmadığını araştır; doğruyu kabul et, yalanı cezalandır. |
5878 | Bu yalğan kişi birle artar ajun, köni çın kişi tut ay elgi uzun | Bu dünyayı yalancılar ıfsad eder; ey memleketin hâkimi, doğru ve dürüst insanları kolla. |
İlig cevabı Öğdülmişke | HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI | |
5879 | Yanut berdi ilig ayur ay kişi, revâ boldı hâcet tilekiŋ tuşı | Hükümdar cevap verdi:—Ey hakikî insan, arzun, istediğin gibi, kabul edilmiştir — dedi — |
5880 | Kişilik saŋa berdi erklig bayat, köŋül til kılık hem köni boldı at | Kadir Tanrı sana insanlık verdi; gönülün, dilin, ahlâkın ve adın doğru oldu. |
5881 | Seniŋdin kaçan kelge isiz yorık, ürüŋ süt bile kirdi edgü kılık | Senden ne vakit bir kötülük gelebilir; sen bu iyi ahlâkı ananın, ak sütü ile kazanmışsın. |
5882 | Seni sözlegüçi kişiler maŋa, yağı teg yağı ol ay bilgi keŋ e | Seni çekiştiren adamları ben kendi düşmanım bilirim, ey bilgili insan. |
5883 | Kaçan tıŋlağay-men olarnıŋ sözin, apaŋ sözleseler üküş ya azın | ister çok, ister az söylesinler, ben onların sözüne hiç kulak asarmıyım. |
5884 | Negü teg bolur ilde ilçi uluğ, adırmasa edgü isizig kamuğ | iyi ve kötüyü birbirinden tefrik edemeyen bir kimse nasıl memleketin başına geçer ve onu idare eder. |
5885 | Neteg beg bolur ol bodun erkligi, köni egrini adra tutmaz ögi | Doğru ile eğriyi ayırt edemeyen bir kimse nasıl bey ve halk üzerinde hâkim olur. |
5886 | Kaçan yer ilin ol tünermiş kün e, sınamış kişig ol sınasa yana | Tecrübe edilmiş bir kimseyi tekrar-tekrar tecrübeye kalkışan o kara bahtlı insan nasıl bir devletin başına geçebilir. |
5887 | Kalı ârzû yer ol törü bergüçi, köni yalğanığ adra tutmaz tuçı | Doğru ile yalanı ayırt etmekten âciz olan bir hâkim işinde nasıl muvaffak olabilir. |
5888 | Bayattın maŋa çın atâ sen bu kün, seniŋdin yazıldı kamuğ berk tügün | Sen bugün bana Tanrının gerçek bir ihsanısın; bütün çetin düğümler senin sayende çözülmüştür. |
5889 | Tapuğ kıldıŋ artuk bağırsaklıkın, ötediŋ maŋa sen tuz etmek hakın | Sen bana büyük bir sadâkatle hizmet ettin ve yediğin tuz-ekmek hakkını ödedın. |
5890 | Meniŋdin kerek emdi edgü yanut, saŋa tegse sen ye tiriglik anut | Senin geçinmen ve hizmetimde hazır bulunabilmen için, benim de şimdi sana buna karşılık ıyı bir mukabelede bulunmam lâzımdır. |
5891 | Negü ter eşitgil kişi edgüsi, könilik bile halkka yadmış küsi | İnsanların iyisi olan ve halk arasında doğrulukla şöhret kazanan ne der, dinle. |
5892 | Kişi edgüsi kim kişiler başı, kişilik kılığlı kişike tuşı | İnsanların iyisi ve insanların başı başkalarına karşı her vakit insanca hareket eden kimsedir. |
5893 | Kişike yanut kıl kişilik teŋi, yanutluğ üçün at urundı kişi | İnsana insanlığı nisbetınde mukabelede bulun; böyle mukabelede bulunduğu için, insana insan adı verilmiştir. |
Öğdülmiş cevabı İligke | ÖĞDÜLMİŞ'İN HÜKÜMDARA CEVABI | |
5894 | Yanut berdi ögdülmiş aydı ilig, erejlensü ilke yetürsü bilig | Ögdilmiş cevap verdi : — Hükümdar huzur içinde bulunsun ve memleketi bilgi ile idare etsin — dedi — |
5895 | Bayat bersü iki ajun edgüsi, ava kelsü ârzû tilek umdusı | Tanrı ona her iki dünya nimetlerini ihsan etsin; bütün arzu, dilek ve umdukları eli altında bulunsun. |
5896 | Bolu bersü evren oŋay evrülüp, udu bersü üdlek tilekçe bolup | Devran onun olsun ve muradlnca dönsün; zemâne onun arzu ve dileklerine uygun hareket etsin. |
5897 | Ay köŋli köni kılkı alçak bütün, tirig bol esen tur tirilgil kutun | Ey ıhlâs sahibi, dürüst ve mütevazı hükümdar, sağ ol, sıhhatli yaşa ve saadet içinde ömür sür. |
5898 | Maŋa tegdi sendin kamuğ edgülük, ağırlık ya baylık yegü kedgülük | Ben senden izzet ve ikram, servet, giyecek ve yiyecek, her türlü iyiliği gördüm. |
5899 | Munu kur badım men tapuğka katığ, bayat bersü tevfik ay bilgi batığ | İşte ben hizmet etmek için gönülden niyet ettim; ey derin bilgili insan, Tanrı bana tevfik ihsan etsin. |
5900 | Yana aydı ögdülmiş ilig kutı, ajunka bayat yadtı edgü atı | Ögdilmiş devam etti : — Ey devletli hükümdar, Tanrı senin iyi adını dünyaya yaydı. |
5901 | At edgü tilegil bayat berdi kut, kutuğ bulduŋ erse köŋül edgü tut | Sen iyi ad dile, Tanrı sana saadet verdi; saadete erişince, gönlüne hâkim ol. |
5902 | Tuçı beg bolayın tese belgülüg, bu tört neŋ kerek ötrü tegse ülüg | Her vakit meşhur bir bey olarak kalmak için, Allah nasıp ederse, şu dört şey lâzımdır. |
5903 | Biri til köni bolsa kavli bütün, ikinçi törü kılsa ilke kutun | Biri doğru sözlü olmak, ikincisi memlekette kanunu devletle tatbik etmek. |
5904 | Üçünçi elig yazsa bolsa akı, tegürse bodunka bağırsaklıkı | Üçüncüsü açık elli ve cömert olmak, halka karşı şefkat göstermek. |
5905 | Bu törtinç titimlig kerek bolsa alp, yağı boynın egse işin kılsa yarp | Dördüncüsü düşmanına boyun eğdirmek ve memleket işlerini yapmak için, azimkar ve cesur olmak. |
5906 | Kayu beg bu tört iş tükel kılmasa, irüklük kirür ilke anda basa | Her hangi bir bey bu dört şeyi tam olarak yerine getirmezse, memleket inhitata doğru gider. |
5907 | Bu ol emdi beglik köki yıldızı, bu ol edgü begler yorıkı izi | Beyliğin kökü ve temeli işte budur; iyi beylik vasıflarına iyice sahip olan beylerin tuttukları ve tutacakları yol budur. |
5908 | Yorık buzmağıl sen bu izçe yorı, bu erdi seniŋde ozakı kurı | Sen bu gidişi bozma, bu izden yürü; senden öncekiler bu mertebeye erişmişlerdi. |
5909 | Kayu beg bu yol kodsa tutsa öŋin, buzar beglikin ol alumaz oŋın | Hangi bey bu yolu bırakıp, başka bir yol tutarsa, o beyliğini bozar ve bu devletten nasibini alamaz. |
5910 | Ağır tut ay ilig bu üç törlügüg, ayayın saŋa men maŋa tut ögüg | Ey hükümdar, şu üç türlü insana değer ver; sana söyleyeyim, iyice dinle. |
5911 | Biri alp atım kurç yüreklig eren, kılıç birle ilke tusulur tümen | Biri cesur, kahraman ve tunç yürekli yiğit insandır; o kılıcı ile, memlekete pek çok faydalı olur. |
5912 | İkinçi bügü bilge ilçi kişi, keŋeşke tusulur iter el işi | ikincisi hakîm ve âlim devlet adamıdır; bu insan istişare için faydalı olur ve memleket işini tanzim eder. |
5913 | Üçünçi tetig uz bitigçi bolur, kiriş hem çıkış bilse kaznak tolur | Üçüncüsü zeki ve mahir kâtiptir; devletin gelir ve giderinin hesabı iyi tutulursa, hazine dolar. |
5914 | Seçe tut bularığ sen adra öŋi, ağırla açınğıl kör asğı teŋi | Sen bunları çok iyi seç ve başkalarından farklı muameleye tâbi tut; faydalı oldukları nisbette, onlara in'âm ve ihsanda bulun. |
5915 | Turu itlü barğay kamuğ işleriŋ, iliŋ arta barğay keŋügey yeriŋ | Böylece bütün işlerin yavaş-yavaş düzene girer; ülken günden-güne genişler ve toprakların artar. |
5916 | Atıŋ edgü bolğay çavıkğay özüŋ, ajun bodnı körmek tilegey yüzüŋ | Adın iyi olur ve sen şöhret bulursun, dünya halkı senin yüzünü görmeği arzular. |
5917 | Yeme yakşı aymış kişi bilgesi, kişi ölse ölmez kör at edgüsi | Yine insanların âlimi çok güzel söylemiş : insan ölse bile, bu iyi ad ölmez. |
5918 | Ne edgü bolur kör at edgü bolup, ölüp barsa barmaz kör atı ölüp | Ne güzel, bak, adı iyi olunca, insan kendisi ölse .bile, nâmı ortadan kalkmıyor. |
5919 | Tirig te kim ölse kör edgü atın, neçe yatsa oprap kara yer katın | iyi ad bırakmış olan bir kimse, her ne kadar kara toprak altında çürüse bile, sen onu diri bil. |
5920 | Tiriglik tileme at edgü tile, atıŋ edgü bolsa tirig sen küle | Sen hayat isteme, iyi ad iste; adın iyi olduğu müddetçe sen dirisin ve bununla iftihar edebilirsin. |
5921 | Tiriglik kayu ol kör edgü kayu, ayu ber maŋa sen ay bilge bügü | Hayat nedir ve iyilik nasıl olur; ey âlim hakîm, bunu bana izah et. |
5922 | Bu edgü-turur kör könilik çını, tiriglik-turur körse edgü anı | Bu iyilik, gerçekte, doğruluktur; buna iyice dikkat edersen, bu hayatın tâ kendisidir. |
5923 | Kim edgü kılınç tutsa boldı tirig, kim isiz kılık tutsa öldi tirig | Kim iyi hareket ederse, o diridir; kimin tabiatı kötü ise, o daha hayatta iken, ölmüş sayılır. |
5924 | Keçer dünyâ keçmez bu edgü kılık, bu edgü kılık birle edgü yorık | Bu dünya geçer, fakat iyitabiat ve bu iyi tabiatin çizdiği iyi yol kalır. |
5925 | Yayığ dünyâ sendin evürse yüzi, kerek bolğu edgü-turur ay kozı | Dönek dünya senden yüz çevirirse, ey kuzum, ondan senin beraberinde götüreceğin şey ancak yaptığın iyiliklerdir. |
5926 | Avınma bu dünyâ bile ay ilig, vefâ kılğu ermez yetürgil bilig | Ey hükümdar, bu dünyaya güvenme; o sana vefa edecek değildir, bunu iyice bil. |
5927 | Oyun sakışı ol bu dünyâ işi, adakın tilese berür bu başı | Bu dünya işi bir oyuna benzer; ayağını istersen, o sana başını verir. |
5928 | Oyunka katılma usa ay unur, oyunka katılsa boyun bağlanur | Ey kudretli insan, mümkün ise, onun oyununa düşme; bu tuzağa düşünce, insanın boynu bağlanır. |
5929 | Körü barsa yakşı bitimiş bitig, unıtma bu sözni ay köŋli tetig | Dikkat edersen, kitapta çok güzel yazılmış; ey uyanık kalpli insan, bu sözü unutma. |
5930 | Bu dünyâ işi kör oyun ol oyun, oyunka katılma nerek bu oyun | Bu dünya işi oyundur, oyun; oyuna katılma, oyunun ne lüzumu var. |
5931 | İdiŋ yarlığı kıl özüŋ kullukı, kalı kılmasa sen anuk tut boyun | Tanrının emirlerini ve kendi kulluğunu yerine getir; eğer bunu yapmazsan, boynunun gitmesine hazırlan. |
5932 | Munukı ay ilig özüm bilmişin, ötündüm saŋa men için hem taşın | Ey hükümdar, gizli-âşikâr, bütün bildiklerimi işte sana arzettim. |
5933 | Sözüm tutsa tutğıl kalı tutmasa, özüŋ körge şeksiz maŋa bütmese | Sözümü tutarsan, tut; eğer bana inanmaz ve sözümü tutmazsan, neticesini, şüphesiz, bir gün kendin görürsün. |
İlig cevabı Öğdülmişke | HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E CEVABI | |
5934 | İlig aydı tevfik kolur-men turup, bayattın bu işke köŋül tüz urup | Hükümdar : — Ben gönlümü Tanrıya yönelterek, ondan bu iş için tevfik dilerim — dedi — |
5935 | Tilese bayat berge yarı basut, maŋa örtlür erse anı sen yarut | isterse, Tanrı yardım eder ve bana zahir olur; benim göremediğim şeyleri sen bana bildir. |
5936 | Katığlan taşırtı kamuğ işke bak, oduğ bol kulak köz yiti tut ma sak | Gayret et, dışarıdaki her işi idare et; uyanık ol, gözünü ve kulağımı keskin ve tetikte tut. |
5937 | Küçüŋ yetmişin kıl ınanma maŋa, takı kalsa yarı kılayın saŋa | Gücün yettiği her şeyi kendin yap, bana bel bağlama; yapamadıkların kalırsa, ben sana yardım ederim. |
5938 | Sözüg kesti ilig tilin tındı ol, turup çıktı ögdülmiş akru amul | Hükümdar sözünü kesti ve sustu; Öğdülmiş kalkıp, yavaş ve sessizce huzurdan çıktı. |
5939 | Atın mindi keldi eviŋe yana, tüşüp kirdi evke suçuldı tona | Atına bindi ve evine dönüp geldi; atından inip, içeri girdi ve soyundu. |
5940 | Keçe yattı erte yana atlanıp, turup karşıka kirdi attın enip | Gece yattı, sabah tekrar atma binip, saraya geldi ve inip, içeri girdi. |
5941 | Katığlandı ögdülmiş anda naru, kamuğ işni kıldı adakın örü | Öğdülmiş bundan böyle gayretle işe sarıldı; durup-dinlenmeden, bu işler ile meşgul oldu. |
5942 | Bodun inçke tegdi itildi ajun, erejlendi ilig avındı özün | Halk huzura kavuştu, dünya düzene girdi; hükümdar rahatladı ve memnun oldu. |
5943 | Eli toldı edgü duâ birle söz, atı kaldı meŋü bolup yitgüsüz | Memleketi hayır-duâ ile medh u senaya büründü; adı ebedîleşti; ve unutulmaz oldu. |
5944 | Ne edgü-turur kör bu edgü törü, törü birle beglik-turur ol örü | Bak, bu iyi kanun ne kadar güzel bir şeydir; beylik kanun ile ayakta durur. |
5945 | Bu yaŋlığ beg erse bodun başçısı, meŋilig bolur bodnı el barçası | Halkın başında böyle bir bey bulunursa, halk ve memleket dâima rahata kavuşur. |
5946 | Bodun ma muti bolsa kılkı köni, anın ötrü begler yarutur küni | Halk da mutî ve dürüst insanlardan mürekkep olursa, beyler bu sayede saadete kavuşurlar. |
5947 | Bu begler bayattın musallat-turur, bodun edgü bolsa beg edgü bolur | Bu beyler hâkimiyetlerini Tanrıdan alırlar; halk iyi olursa, bey de iyi olur. |
5948 | İsiz kılsa bodnı beg isiz kılur, isizke isiz kılsa ötrü tılur | Halk kötülük yaparsa, bey de kötülük yapar; kötülere ancak kötülük yapmak suretiyle mâni olunabilir. |
5949 | Yorık tüzse bodnı begi kılk tüzer, kılık tüzse begler tüzün el süzer | Halk tavrını düzeltirse, bey de tabiatini düzeltir; beyler tabiatlerını düzeltirlerse, temiz kalpli insanlar memleketi her türlü kötülüklerden temizlerler. |
5950 | Bir ança yeme keçti üdlek kün ay, ajun körki keldi bodun boldı bay | Zaman, aylar ve günler bir müddet bu minval üzere geçti; dünya güzelliğini buldu ve halk zengin oldu. |
5951 | Tuman toz arıdı açıldı taŋuk, tüzüldi süzüldi kamuğ bulğanuk | Toz, duman ortadan kalktı, ruhlar inşiraha kavuştu; her türlü bulanık işler süzüldü ve düzene girdi. |
5952 | Şükür kıldı ilig bayatka yana, telim ögdi birle okıdı senâ | Hükümdar tekrar Tanrıya şükür etti; ona çok hamd ve senada bulundu. |