Kutadgu Bilig
Ay-Toldı Hükümdara Dilln Fazîletini Ve Sözün Faydalarını Söyler
Eski Türkçe aslı Günümüze aktarımı
XIX Aytoldı İligke Til Erdemin Söz Asığların Ayur Ay-Toldı Hükümdara Dilln Fazîletini Ve Sözün Faydalarını Söyler
955 İlig bir kün ay toldını ündedi,  orun berdi oldur teyü imledi Hükümdar bir gün Ay-Toldı'yı çağırdı; ona yer gösterdi ve oturması için işaret etti.
956 Bu ay toldı oldurdı akru silig,  közin yerke tikti bekütti tilig Ay-Toldı yavaşça ve edeple oturdu; gözlerini yere dikti, sesini çıkarmadı.
İlig suali Aytoldıka HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
957 İlig aydı ay toldı sözle sözüg,  nelük şük turur sen ne boldı özüŋ Hükümdar dedi : — Ay-Toldı, konuş; niçin susuyorsun, sana ne oldu?
Aytoldı cevabı İligke AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI
958 Bu ay toldı aydı ay begler begi,  kulı beg yüzin körse yitrür ögi Ay-Toldı dedi : — Ey beylerin beyi, kul beyin yüzünü görünce, ne diyeceğini şaşırır.
959 İlig yarlıkamaz negü sözleyin,  ayıtmazda aşnu negü ötneyin Hükümdar ne "söyleyeceğimi henüz buyurmadı; sormadan, neyi arzedeyim.
960 Biliglig sözin sen eşit özneme,  ayıtmazda aşnu sözüg sözleme Bilgilinin sözünü dinle, itiraz etme; sana sorulmadan da söz söyleme.
961 Kişig kim okısa kereklep tilep,  ol-ok sözlegü aşnu sözni ulap Birini kim, lüzum görerek, ister ve çağırırsa, söze de ilk önce o başlar.
962 Ayıtmazda aşnu sözüg sözlese,  köni sözledi kim ay yılkı tese Kendisine bir şey sorulmadan, söze başlayana biri "hayvan" derse, doğru söylemiş olur.
963 Takı telve munduz kişi bu bilin,  ayıtmadı beglerke açsa tilin Yine bil ki, kendisine bir şey sorulmadan, beylerin huzurunda konuşan adam da deli ve ahmaktır.
964 Kızıl til kılur kısğa yaşlığ seni,  esenlik tilese katığ ba anı Kırmızı dil senin ömrünü kısaltır; selâmet dilersen, onu sıkı tut.
965 Negü ter eşitgil özin kısğan er,  esen tirlür inçin özin basğan er Diline hâkim olan insan ne der, dinle; kendisine hâkim olan insan rahat ve huzur içinde yaşar.
966 Kara baş yağısı kızıl til-turur,  neçe baş yedi bu takı ma yeyür Kara başın düşmanı kırmızı dildir; o ne kadar baş yemiştir ve yine de yemektedir.
967 Başıŋnı tilese tiliŋni küdez,  tiliŋ tegme künde başıŋnı yanur Başını kurtarmak istersen, dilini gözet; dilin her gün senin başını tehdit eder.
İlig cevabı Aytoldıka HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA CEVABI
968 İlig aydı uktum sözüŋni tükel,  tirig sözlemese idi ök muhâl Hükümdar dedi : — Sözünü tamamen anladım, fakat yaşa yan birinin hiç konuşmaması imkânsızdır.
969 Meger iki törlüg kişi ol bilin,  birisi biligsiz birisi ağın Bil ki, ancak iki türlü insan konuşmaz : biri — bilgisiz, biri de — dilsiz.
970 Ağın kendü berklig tili sözlemez,  biligsiz tili ol sözin kizlemez Dilsizin dili konuşmaz, bilgisizin dili de sözünü saklayamaz.
971 Biligsiz tili tutçı berklig kerek,  biliglig kişi tilke erklig kerek Bilgisizin dili dâima kilitli olmalı ve bilgili insan da diline hâkim bulunmalıdır.
972 Biliglig sözi yerke suv teg-turur,  akıtsa suvuğ yerde nimet önür Bilgilinin sözü toprak için su gibidir; su verilince, yerden nimet çıkar.
973 Biliglig kişiniŋ savı eksümez,  akığlı süzük yul suvı eksümez Bilgili insanın sözü eksilmez; akan duru pınarın suyu kesilmez.
974 Öyük çim osuğluğ bolur bilgeler,  çıkar suv kayuda adak tepseler Alimler sulak yerlere benzerler; nereye ayak vururlarsa, oradan su çıkar.
975 Biligsiz kişi köŋli kum teg-turur,  ögüz kirse tolmaz ap ot yem önür Bilgisiz insanın gönlü kumsal gibidir; nehir aksa, dolmaz; orada ot ve yem bitmez.
Aytoldı cevabı İligke AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI
976 Yana aydı ay toldı ilig ukar,  bu til yası tegse tiriglik tüker Ay-Toldı yine dedi : — Hükümdar bilir ki, bu dilin zararı insanın hayatına bile mal olur.
977 Tirig bolsa yalŋuk kalı sözlemez,  kerekligni sözler kişi kizlemez insan, yaşadığı müddetçe, söz söylemez olurmu; lâkin gerekeni söyler, saklamaz.
978 Ayıtğu kerek söz kişi sözlese,  ayıtmasa sözni katığ kizlese insanın konuşması için kendisine bir şey sorulmuş olmalı; sorulmadığı takdirde, ağzını açmamalıdır.
979 Ayıtmaklık erkek-turur ay ilig,  cevâbı tişi ol yetürse bilig Ey hükümdar, iyice düşünürsen, sormak — erkektir; cevap vermekde — dişidir.
980 Tişike bir erkek bolur kör eri,  anıŋdın tuğar tuğsa iki urı Dişi için bir erkek koca olur; eğer doğarsa, bunlardan iki çocuk doğar.
İlig suali Aytoldıka HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
981 İlig aydı uktum sözüg barça çın,  ayıtğu sözüm bar takı bir adın Hükümdar:—Anladım —dedi—sözlerinin hepsi doğru; yine soracağım bir başka sözüm daha var.
982 Bu til yasın aydıŋ eşittim anı,  anıŋ asğı barmu ayu ber köni Dilin zararını söyledin, işittim; onun faydası varmı?, bunu da doğruca söyle.
983 Bu til yasıŋa korksa emdi özüŋ,  yatu kalğa barça asığlığ sözüg Şimdi sen sâaece dilin zararından korkar ve konuşmazsan, bütün faydalı sözlerin olduğu yerde kalır ve bir fayda temin etmez.
Aytoldı cevabı İligke AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI
984 Bu ay toldı aydı söz asğı telim,  kalı sözleyü bilse uş bu tilim Ay-Toldı dedi : — Eğer bu dilim dönerse, söyleyeyim; sözün faydası çoktur.
985 Yava söz biligsiz tilindin çıkar,  biligsiz kişig bilge yılkı atar Boş söz bilgisizin ağzından çıkar; bilgisiz adama âlim hayvan der.
986 Kara kılkı teŋsiz yava sözlegen,  yava söz-turur bu kara baş yegen Boş ve densiz konuşan — ayak takımıdır; onun başını yiyen de bu boş sözlerdir.
987 Yava sözlese söz neçe yas kılur,  eger sözleyü bilse asğı bolur Söz boş yere söylenirse, çok zarar getirir; söz yerinde söylenirse, faydalı olur.
988 Kara karnı todsa kör ud teg yatur,  yava sözke avnur özin semritür Avamın karnı doyarsa, bak, öküz gibi yatar; boş sözler ile avunur ve vücûdunu besler.
989 Yese todsa yatsa bu yılkı-turur,  bu yılkı tedüküm bu kılkı-turur Sâdece yiyen, doyan ve yatan — hayvandır; bu hayvan dediğim, onun tabiatidir.
990 Biliglig kişiler et öz yavrıtur,  bilig birle avnur cânın semritür Bilgili insanlar vücûtlarını yıpratırlar; bilgi ile avunurlar ve ruhlarını beslerler.
991 Et öz ülgi barça boğuzdın kirür,  bu cân ülgi çın söz kulaktın kirür Vücûdun nasibi hep ağızdan girer; ruhun nasibi ise, doğru sözdür ve kulaktan girer.
992 Bilig belgüsi kör iki neŋ-turur,  bu iki bile er kızıl eŋ urur Bak, bilginin iki alâmeti vardır; bu iki şey ile insan bahtiyar olur.
993 Biri til-turur kör birisi boğuz,  bu iki basa tutsa asğı ögüz Bunlardan biri dildir, biri boğazdır; insan bu ikisine hâkim olursa, çok fayda görür.
994 Biliglig boğuz tilke erklig kerek,  boğuz til küdezgen biliglig kerek Bilgilinin boğazına ve diline hâkim olması lâzımdır; boğazını ve dilini gözeten bilgililere ihtiyaç vardır.
İlig suali Aytoldıka HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
995 İlig aydı uktum bu söz belgülüg,  söz aslı neçe ol negü ol ülüg Hükümdar: —Anladım, bu böyledir—-dedi—sözün esâsı nedir ve söz kaç kısma ayrılır?
996 Kayudın çıkar söz kayuka barır,  munı ma ayu ber maŋa ay(ünlem) bilir Söz nereden çıkar ve nereye varır; ey bilgili, bana bunu da izah et.
997 Neçe sözlemegü neçe sözlegü,  negü ter biliglig ukuşluğ bügü Sözün ne kadarını söylemeli, ne kadarını. söylememeli; bilgili ve akıllı hakîm bu hususta ne der?
Aytoldı cevabı İligke AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI
998 Bu ay toldı aydı söz ornı sır ol,  söz ülgi on ol sözlegüsi bir ol Ay-Toldı cevap verdi : — Sözün yeri sırdır; söz ondur, fakat biri söylenmelidir.
999 Biri sözlegü ol tokuzı tıdığ,  tıdığ söz tüpi aslı barça yıdığ Biri söylenebilir, dokuzunun söylenmesi yasaktır; yasak sözler aslında esâsında hep fenadır.
İlig suali Aytoldıka HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
1000 Yana aydı ilig söz asğı neçe,  yası ma neçe ol maŋa ay aça Hükümdar tekrar dedi: — Sözün ne kadar faydası ve ne kadar zararı vardır; bana izah et.
Aytoldı cevabı İligke AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI
1001 Bu ay toldı aydı söz asğı uluğ,  yerinçe tüşürse bedütür kuluğ Ay-Toldı dedi : — Sözün faydası büyüktür; söz yerinde kullanılırsa, kulu yükseltir.
1002 Söz asğı bile kör yağız yerdeki,  yaşıl kökke yoklar bolur tördeki Söz sayesinde kara yerdeki mavi göğe yükselir ve baş-köşeye geçenlerden olur.
1003 Kalı sözleyü bilmese til sözüg,  yaşıl kökte erse kör endrür özüŋ Eğer dil söz söylemesini bilmezse, mavi gökte olanı yere indirir.
İlig suali Aytoldıka HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
1004 Yana aydı söznüŋ üküşi neçe,  azı ma neçe ol maŋa ay aça Hükümdar yine dedi : — Söz ne zaman çok ve ne zaman az addedilir; bunu da bana izah et.
Aytoldı cevabı İligke AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI
1005 Bu ay toldı aydı üküş söz ol ol,  ayıtmadı sözlep irikse köŋül Ay-Toldı dedi:—Fazla söz, sormadan söylenip, insanı usandıran sözdür.
1006 Bu az söz ol ol kim ayıtmışka öz,  cevâb berse sözke yanut kılsa söz Az söz ise, sorulduğu zaman söylenen ve bir ihtiyâcı karşılayan sözdür.
1007 Muŋar meŋzetü aydı şâir sözin,  tilin söz bile tüzdi açtı yüzin Dilini güzel sözle süsleyen ve onun yüzünü açan şâir bu vadide şöyle bir söz söylemiştir:
1008 Sözüg yakşı sözle idi saknu öz,  ayıttukta sözle yana terkin üz Sözü güzel ve iyice düşünerek söyle; ancak sorulduğu zaman söyle ve kısa kes.
1009 Üküş söz eşitgil telim sözleme,  ukuş birle sözle bilig birle tüz Çok dinle, fakat az konuş; sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle.
İlig suali Aytoldıka HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
1010 İlig aydı uktum bu sözni yeme,  takı bir sözüm bar sen ay kizleme Hükümdar dedi:— Bu sözü de anladım; bir suâlim daha var, onu da saklama, söyle.
1011 Kimiŋdin eşitgü kerek söz çını,  sözüg kimke ayğu maŋa ay munı Sözün doğrusunu kimden dinlemeli ve sözü kime söylemeli; bunu bana anlat.
Aytoldı cevabı İligke AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI
1012 Bu ay toldı aydı sözüg bilgedin,  eşitgü biligsizke aysa kedin Ay-Toldı dedi:—Sözü bilenden dinlemeliye sonra bilmeyene söylemelidir.
1013 Uluğdın eşitgü kereklig sözüg,  kiçigke ayu bergü tutsa özüŋ Lüzumlu sözü büyüklerden dinlemeli ve ona göre hareket etmeleri için, küçüklere söylemelidir.
1014 Üküş tıŋlağu söz birer sözlegü,  maŋa mundağ aydı biliglig bügü Çok dinlemeli, fakat sözü birer-birer söylemeli; bilgili hakîm bana böyle dedi.
1015 Üküş sözleyü bilge bolmaz kişi,  üküş eştü bilge bulur tör başı Çok söylemekle insan âlim olmaz; çok dinlemekle âlim baş-köşeyi bulur.
1016 Ağın bolsa yalŋuk bilir hem bilig,  tuŋu bolsa tegmez biligke elig insan, dilsiz de olsa, bilgili olabilir; fakat sağır olursa, bilgiyi elde edemez.
İlig suali Aytoldıka HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
1017 Yana aydı ilig ukuldı bu söz,  takı bir sözüm bar anı aysun öz Hükümdar tekrar dedi:—Bu da anlaşıldı; bir suâlim daha var, onu da sorayım.
1018 Tilig şükmü tutğu azu sözlese,  sözüg açsamu yeg azu kizlese Dili susturmalımı, yoksa söyletmelimi; sözü açmakmı daha iyi, yoksa saklamak mı?
Aytoldı cevabı İligke AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI
1019 Bu ay toldı aydı eşitsü ilig,  tilin sözlemese kalur bu bilig Ay-Toldı dedi : — Hükümdara arzedeyim; dil ile söylenmezse, bilgi öylece kalır.
1020 Tilig sökse bolmaz telim öggüsi,  sözüg öggüsi bar yeme sökgüsi Dile yalnız söğmek olmaz, öğülecek tarafı da çoktur; sözün de öğülecek ve söğülecek tarafları vardır.
1021 Kamuğ teprenigli bu sansız kalın,  tanukluk berür bir bayatığ tilin Bütün canlılar, bütün bu sayısız mevcudat Tanrının birliğine dil ile şehâdet getirir.
1022 Törütti tümen miŋ halâyıklarığ,  tili birle teŋrig ögerler arığ Tanrı yüz binlerce mahlûku yarattı; onların hepsi Tanrıyı dilleri ile öğerler.
1023 Et özlüg kişike kereki bu ol,  birisi tilin söz birisi köŋül Vücût sahibi insana lâzım olan şeylerden biri — dil ve söz, biri de — gönüldür.
1024 Köŋül til törütti köni söz üçün,  sözi egri bolsa küyer ol küçün Tanrı gönülü ve dili doğru söz için yarattı; sözü eğri olanları zorla âteşe atarlar.
1025 Köni sözlese söz kör asğı üküş,  kalı sözlese egri barça söküş Söz doğru söylenirse, faydası çoktur; eğri söz dâima mezmûmdur.
1026 Köni sözler erse tiliŋ tepresü,  sözüg egri erse özüŋ kizlesü Doğru söyleyecekse, dilin kımıldasın; sözün eğri ise, onu saklamalısın.
1027 Tilin sözlemese ağın ter kişi,  üküş sözlese atı yaŋşak başı Konuşmayan kimseye dilsiz derler; çok söyleyenin adı ise, gevezebaşıdır.
1028 Kişide uçuzı kişi yaŋşakı,  kişide ağırı kişi ol akı insanların itibarsızı geveze olanıdır; insanların itibarlısı cömert olanıdır.
1029 Bu sözler eşitti sevindi elig,  közin kökke tikti kötürdi elig Hükümdar bu sözleri işitti ve sevindi; gözlerini göğe dikti, elini kaldırdı.
1030 Bayatka şükür kıldı ögdi üküş,  ayur ay idim sen bağırsak küsüş Tanrıya şükür etti, onu çok öğdü ve dedi:— Ey rabbim, sen merhametli ve azizsin.
1031 Kamuğ edgülük tegdi sendin maŋa,  tapuğsuz kuluŋ-men yazukluğ saŋa Bana bütün iyilik senden geldi; ben senin günahkâr ve kusurlu bir kulunum.
1032 Tilekimni berdiŋ kamuğ ârzûlar,  erej dünyâ devlet üküş edgüler Huzur, dünya, devlet ve her türlü iyilikleri, hâsılı bütün dileklerimi verdin.
1033 Bu şükruğ negü teg ötey öz özün,  munıŋ şükrı sen kıl saŋa ay tüzün Bu ihsanlara şükürden ben âcizim; ey asıl, bunun şükürünü sana karşı yine sen edâ et.
1034 Sözin kesti açtı ağı kaznakı,  üledi öküç neŋ çığaylar hakı Sözlerini burada kesti, hazinelerini açtı; fakir-fukaraya çok mal dağıttı.
1035 Ağırladı ilig bu ay toldını,  açığ berdi elgin tilin ögdini Hükümdar Ay-Toldı'yı taltif etti; ona karşı dili ile medihte ve eli ile ihsanda bulundu.
1036 Vezirlık aŋar berdi tamğa ayağ,  tuğı kövrügi birle berdi kuyağ Ona vezirlik, unvan ve mührü ile tuğ, davul ve zırh verdi.
1037 Kamuğ elke kıldı kör elgi uzun,  boyun egdi düşmân kiterdi özün Bütün memleket üzerinde ona nüfuz verdi; düşmanı boynunu büküp, ordadan kayboldu.
1038 Bu ay toldı süzdi kamuğ iş küdüg,  küvenç kıldı özke bu bulmış üdüg Ay-Toldı bütün işleri yoluna koydu; bu ikbâl devresinden istifâde ederek, bir çok işler yaptı.
1039 Bayudı bodun hem itildi eli,  iligke duâ kıldı bodnı tili Halk zenginleşti ve memleket nizâma girdi; halk hükümdara dualar etti.
1040 Kutuldı bodun kitti emgekleri,  kozı birle katlıp yorıdı böri Halk kurtuldu ve zahmet denilen şey ortadan kalktı; kuzu ile kurt birlikte yaşamağa başladı.
1041 İtildi eli hem tüzüldi törü,  ilig devleti boldı künde örü Memleketi tanzim edildi, idaresi düzeldi; hükümdarın saadeti günden-güne arttı.
1042 Yorıdı bir ança bu yaŋlığ kutun,  tüzüldi eli bodnı barça bütün Bir müddet böyle huzur ve âsâyiş içinde geçti; halkın ve memleketin her işi yoluna girdi.
1043 Telim arttı ilde yaŋı kend uluş,  ilig kaznakı toldı altun kümüş Memlekette yeni şehir ve kasabalar çoğaldı; hükümdarın hazinesi altın ve gümüş ile doldu.
1044 Sevindi ilig inçke tegdi özi,  ajunda yadıldı kör atı sözi Hükümdar rahat etti ve huzura kavuştu; şöhreti ve nüfuzu dünyaya yayıldı.