Hükümdar Kün-Toğdı Ay-Toldı'ya Adalet Vasfını Söyler
Eski Türkçe aslı | Günümüze aktarımı | |
---|---|---|
XVII | Küntoğdı İlig Aytoldıka Adil Sıfatın Ayur | Hükümdar Kün-Toğdı Ay-Toldı'ya Adalet Vasfını Söyler |
765 | İlig bir kün oldrup özi yalŋuzun, evin kıldı hâli irikti özün | Bir gün hükümdarın çok canı sıkıldı; halvet emri verip, yalnız başına kaldı. |
766 | Okıdı kör ay toldıka kıldı yol, bu ay toldı kirdi kavuşturdı kol | Ay-Toldı'yi huzuruna çağırttı; Ay-Toldı gu-di ve ellerini kavuşturdu. |
767 | İlig ötrü turdı adakın örü, ilig sözlemedi bir ança turu | Hükümdarın karşısında ayakta durdu; hükümdar ona bir müddet hiç bir şey söylemedi. |
768 | Bakıp kördi ilig közin imledi, işâret bile kelgil oldur tedi | Sonra başını kaldırıp, ona baktı ve gözü ile, — Gel, otur ! — diye işaret etti. |
769 | Bu ay toldı oldurdı akru amul, közin yerke tikti yaruttı köŋül | Ay-Toldı gözlerini yere dikmiş ve içi müsterih bir hâlde, yavaşça ve sükûnetle oturdu. |
770 | İligke baka kördi yaşru közin, kaşı közi tügmiş açıtmış yüzin | Göz ucu ile gizlice hükümdara baktı; o kaşını çatmış ve yüzünü buruşturmuş idi. |
771 | Kümüş kürsi urmış öze oldurur, bu kürsi adakı üç adrı-turur | Bir gümüş taht üzerine oturmuştu; bu tahtın birbirine bağlanmamış üç ayağı vardı. |
772 | Bedük bir biçekig eligde tutar, solındın urâğûn oŋındın şeker | Elinde büyük bir bıçak tutuyordu; solunda bir acı-ot ve sağında şeker bulunuyordu. |
773 | Anı kördi erse bu ay toldı çın, katığ korktı özke kodı aldı tın | Bunu görünce, Ay-Toldı, gerçekten, çok korktu ve nefesi kesildi. |
İlig suali Aytoldıka | HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ | |
774 | Bir ança turup baş kötürdi ilig, bu ay toldıka aydı tepret tilig | Bir müddet durduktan sonra, hükümdar başını kaldırdı ve Ay-Toldı'ya dedi : — |
775 | Nelük sözlemez sen ağın teg bolup, meni munda yalŋuz bu yaŋlığ bulup | Beni burada tek başınma ve bu hâlde görünce, neye dilsiz gibi susuyorsun. |
Aytoldı cevabı İligke | AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVABI | |
776 | Bu ay toldı aydı ay ilig kutı, meniŋ sözlegüke özüm yok şatı | Ay-Toldı cevap verdi : — Ey devletli hükümdar, benim konuşmağa cesaretim yok. |
777 | Adınsığ körür-men bu kün kılk itig, aŋar eymenür-men ay bilge tetig | Bugün sende başka bir hâl görüyorum, onun için çekiniyorum, ey zeki, âlım insan. |
778 | Karaka bilig berdi bilgi açuk, buşar üdte beglerke barma yağuk | Bilgisi her keşçe müsellem olan âlim halka şunu bildirmiştir: kızdıkları zaman beylere yaklaşma. |
779 | Takı yakşı aymış biliglig bügü, buşar üdte begler bolur ot ağu | Bilgili hakîm daha iyi söylemiş; beyler hiddetlendikleri zaman âteş ve zehir gibi olurlar. |
780 | Kalı bolsa begler buşup övkelig, yakın turma anda ay kılkı silig | Eğer beyler hiddetlenir ve öfkeli olurlar ise, ey halîm, selîm insan, onlara yakın durma. |
781 | Buşar bolsa begler kelip övkesi, yırak turğıl anda tegürgey yası | Beyler öfkeleri tutup, hiddetlenirlerse, onlardan uzak dur; yoksa zararları dokunur. |
782 | Muŋar meŋzetü keldi emdi bu söz, köŋülke alınğıl küdezgil ked öz | Buna benzer şöyle bir söz vardır, bunu hatırında tut ve kendini iyi gözet. |
783 | Buşar üdte beglerke barma yağuk, kalı bardıŋ erse uçuzluk anuk | Hiddetlendikleri zaman beylere yaklaşma; eğer yaklaşırsan, gözden düştüğün gündür. |
784 | Kür arslanka okşar bu begler özi, buşursa keser baş ay bilgi yaruk | Beyler arslana benzerler; hiddetlendirirsen, başını koparırlar, ey parlak bilgili. |
İlig suali Aytoldıka | HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ | |
785 | İlig aydı keldür maŋa ay sözüg, negüni taŋırkadı emdi özüŋ | Hükümdar dedi : — Bana söyle, bakayım, şimdi neye hayret ettin. |
Aytoldı cevabı İligke | AY-TOLDI'NIN HÜKÜMDARA CEVÂBI | |
786 | Bu ay toldı aydı taŋım bu meniŋ, kümüş kürsi ornuŋ ne ol bu seniŋ | Ay-Toldı dedi : — Ben şuna hayret ediyorum; bu senin oturduğun gümüş taht ne oluyor. |
787 | Bu oldruğ ne kürsi yeri ol saŋa, bu mani ukayın ayu ber maŋa | Bu oturduğun ne biçim bir tahttır; bunun mânasını anlayayım, bana söyle. |
788 | İkinçi eligde ne ol bu biçek, munı ma özüm yetrü bilgü kerek | İkincisi — elindeki bu bıçak nedir; benim bunu da iyice bilmem lâzım. |
789 | Üçünçi oŋuŋdın negü ol şeker, soluŋdın urâğûn ne ol bu saŋar | Üçüncüsü — niçin sağında şeker var, solundaki bu acı-ot nedir. |
790 | Baka kördüm erse özüŋ övkelig, munı kördüm erse yitürdüm bilig | Sana bakınca, öfkeli olduğunu gördüm; bunları görünce de, ne diyeceğimi şarşırdım. |
791 | Bu yaŋlığ körüp bu özüm eymenip, ötüg ötnümez-men tilimni yazıp | Bu hâli görünce, korkudan, ağzımı açıp, bir söz söyleyemedim. |