Ay-Toldı'nın Oğlu Öğdülmiş'e Öğüt Verdiğini Söyler
Eski Türkçe aslı | Günümüze aktarımı | |
---|---|---|
XXII | Aytoldı Oğlı Öğdülmişke Ötlemişin Ayur | Ay-Toldı'nın Oğlu Öğdülmiş'e Öğüt Verdiğini Söyler |
1278 | Köŋül til köni tut bayatka tapın, usanma yarınlık işiŋni itin | Gönlünü ve dilini doğru tut, Tanrı'ya kulluk et; gafil olma, yarınki işini şimdiden düzene koy. |
1279 | Kamuğ edgü isiz bayat hükmi bil, bayatka ınanğıl anıŋ tapğı kıl | Her türlü iyiliği ve kötülüğü Tanrı hükmü bil; Tanrıya inan ve ona kulluk et. |
1280 | Negü kim kerekiŋ anıŋdın tile, anıŋda adın yok saŋa küç bile | Neye ihtiyacın varsa, ondan dile; bil ki sana yardım edecek ondan başka bir kuvvet yoktur. |
1281 | Ağır tut negü erse yarlığların, ağır kılğa teŋri bu kün hem yarın | Onun bütün emirlerine itaat et, Tanrı seni bugün de yarın da aziz eder. |
1282 | Yorıkıŋ köni tut yaŋılma özüŋ, köŋül til kiçig tut bedütme sözüg | Tavır ve hareketin doğru olsun, doğru yoldan sapma, alçak gönüllü ol, tevazu ile söz söyle, büyük söz söyleme. |
1283 | Tirildim bir ança barır-men sakın, negü kıldı dünyâ maŋa kör bakın | Ben bu dünyada bir müddet yaşadım, şimdi gidiyorum; düşün, iyice bak, dünya bana ne yaptı, gör. |
1284 | Özüŋ otka atma bu dünyâ üçün, kişi neŋin alma küçeme küçün | Bu dünya için kendini ateşe atma; başkasının malını alma, kimseye zulüm etme. |
1285 | Tire bildi bu öz yeyü bilmedi, künüm keçti öknüp asığ kılmadı | Ben toplamasını bildim, fakat yemesini bilemedim; günüm geçti, son peşimanlık da fayda etmedi. |
1286 | Saŋa kaldı mâlım maŋa boldı yük, erej birle yep yat sevinç birle bök /şük/ | Malım sana kaldı, bana ancak yük oldu; huzur içinde yemekte devam et, güle-güle kullan. |
1287 | Tuta bilse tap bu tirilmiş neŋiŋ, ikigün ajunda kızartğay eŋiŋ | Bu toplanmış olan mal, tutmasını bilirsen, sana kâfidir; her iki dünyada yüzünü güldürür. |
1288 | Tuta bilmese sen adın munça neŋ, saŋa yetmegey kör sarığ kılğa eŋ | Tutmasını bilmezsen, bir bu kadar mal daha olsa, sana yetmez; görürsün, yüzünü sarartır. |
1289 | Köni bol bütünlük bile tut kılınç, könilik içinde-turur bu sevinç | Doğru ol, dürüst hareket et; doğruluk insanı mes'ûd eder. |
1290 | Negü ter eşit bu köni kılklığ er, bu iki ajunuğ köni kılklığ yer | Hareketi doğru olan insan ne der, dinle; doğru insan her iki dünyayı kazanır. |
1291 | Erejlig tilese kişi öz künin, könilik içinde tilegü emin | însan gününün .mes'ûd geçmesini isterse, bunun çâresini doğrulukta aramalıdır. |
1292 | Özüŋ bay bolayın tese belgülüg, könilikte buldı bu baylar ülüg | Sen muhakkak zengin olmak istersen, bil ki, asıl zenginler kısmeti doğrulukta bulmuşlardır. |
1293 | Bedüklük tilese bodunka uluğ, ödürke açuk tut könilik yoluğ | Büyük ve halka baş olmak istersen, doğru yoldan şaşma. |
1294 | Oŋay bolsa yalŋuk kılınçı köni, ikigün ajunda yaruyur küni | însan uslu-başlı, tavrı ve hareketi doğru olursa, her iki dünyada güneşi parlar. |
1295 | Yana aydı ay toldı oğlum eşit, özüŋ edgü birle tamudın köşit | Ay-Toldı devamla:— Oğlum, dinle; cehennem azabına karşı iyiliği kendine siper edin — dedi — |
1296 | Kamuğ edgülük kıl isizdin yıra, kamuğ edgü kelgey sen oldur tur a | Dâima iyilik yap, kötülükten uzak dur; ister otur-ister kalk, bundan sana hep iyilik gelir. |
1297 | İsiz işke yakma saŋa kılğa kor, isizlik yılan ol seni tikge kör | Kötü arkadaşa yaklaşma, sana zarar getirir; kötülük yılandır, dikkat et, seni sokar. |
1298 | İki yüzlüg erke sözüg sözleme, yadılğay sözüg sır açılğay yeme | İki yüzlü adama sır verme; sözün yayılır, sırrın ortaya çıkar. |
1299 | Eviŋke yağutma uşakçı kişig, bütün ilke yadğay körüp bilmişig | Dedi-kodu yapanları evine yaklaştırma, görüp-öğrendiklerini bütün halka yayarlar. |
1300 | Sınamış bütülmiş kişig tut katığ, saŋa teggey andın tümen miŋ tatığ | Tecrübe edilmiş ve güvenilir insana iyice yapış; böyle insandan sen zevk duyarsın. |
1301 | Sözüg barça tıŋla yeme bütme terk, köŋül sırrı açma katığ kizle berk | Her sözü dinle, fakat hemen inanma; gönül sırrını açma, onu sımsıkı sakla. |
1302 | Kişig tepsemegil yeme içme soŋ, bu iki kılınçlığ bulur tutçı muŋ | Başkasını kıskanma, çok fazla yiyip-içme; bu iki işi yapan insanın başı derdden kurtulmaz. |
1303 | Tişig boşlağ ıdma yapa tut kapuğ, tişidin tegir erke teŋsiz kamuğ | Kadını başı-boş bırakma, kapıyı kapalı tut; insana her türlü uygunsuzluk kadından gelir. |
1304 | Yatığ evke ıdma çıkarma tişig, katılmazda aşnu sınağıl kişig | Yabancıyı eve sokma, kadım çıkarma; içli-dışlı olmadan önce, insanı tecrübe et. |
1305 | Kılınç edgü tut neŋke kadğurmağıl, kılınç edgü bolsa kelir neŋ tegil | İyi hareket et, mal için kaygılanma; iyi hareket edersen, mal kendiliğinden gelir. |
1306 | Muŋar meŋzer emdi bu sözni eşit, bu söz işke tutğıl özüŋke iş et | Şimdi buna uygun şu sözü dinle; onu dâima aklında tut ve ona göre hareket et. |
1307 | Nerek neŋ kişike kerek edgü yaŋ, kerek bolsa bulğay kamuğ edgü neŋ | İnsana mal neye lâzım, lâzım olan iyi huydur; böyle olan insan, gerekirse, bütün iyi şeyleri elde eder. |
1308 | İsizke negülük kerek neŋ tavar, neçe kirse bolğay çığay birle teŋ | Mal ve servet kötünün ne işine yarar; ne kadar mal elde ederse-etsin, o fakir ile birdir. |
1309 | Uvutsuz kişidin yırak tur teze, meniŋdin miŋ alkış uvutluğ öze | Hayasız adamdan kaç, uzak dur; haya sahibine benden binlerce selâm. |
1310 | Kamuğ işte ivme serin öz buka, serimlig kişiler tegir ârzûka | Hiç bir işte acele etme, sabırlı ol, kendini tut; sabırlı insanlar arzularına erişirler. |
1311 | Kayu işte bolsa yorık utru tut, yorık utru tutsa saŋa örge kut | Hangi iş olursa-olsun, sen onu tatlı dille karşıla; her işte tatlı dil kullanırsan, saadet sana bağlanır. |
1312 | Tiliŋni küdezgil közüŋni küdez, boğuzuŋ küdezgil halâl yegil az | Dilini ve gözünü gözet, boğazına dikkat et; az ye, fakat halâl ye. |
1313 | Bodun munka bolsa yırak tur seçe, kara bulğakıŋa katılma kaç a | Halk serkeşlik ederse, ondan uzak dur; avamın kargaşalığına karışma, ondan kaç. |
1314 | Tiliŋde yorımasu begler sözi, meger edgülükte adın ay kozı | Ey kuzum, iyilikten başka bir maksatla, ancak beylerin kullanabileceği sözleri ağzına alma. |
1315 | Kişi yası kolma özüŋ kılma yas, neçe edgülük kıl havâ ârzû bas | Başkasının zararını isteme, kendin de zarar verme; hep iyilik yap, kendi hava ve hevesine hâkim ol. |
1316 | Kayu işke kirse çıkışıŋnı kör, çıkış körmese iş bolur erke kor | Hangi işe girersen, önce sonunu düşün; sonu düşünülmeyen işler insana zarar getirir. |
1317 | Kalı kelse övkeŋ katığlan serin, serimlig kişiniŋ sevinçi yarın | Eğer öfkelenirsen, kendini tut, sabırlı ol; sabırlı insan sonunda sevince kavuşur. |
1318 | Negü ter eşitgil seriŋen kişi, serinse iter er buzulmış işi | Sabreden insan ne der, dinle; insan sabrederse, bozulmuş olan işler düzelir. |
1319 | Serinse kişi öz tilekin tapar, serip turdaçı er ürüŋ kuş tutar | İnsan sabrederse, dileğine kavuşur; sabredip-bekleyen avcı ak-kuş tutar. |
1320 | Kalı tegse emgek ya kadğu sakınç, serinse kelir ötrü kayra sevinç | Eğer zahmet, kaygı veya endişeye düşen kimse sabrederse, kaybettiği huzuru tekrar elde eder. |
1321 | Apaŋ irse devlet yapulsa kapuğ, serinse yana işi itlür kamuğ | Eğer devlet gider ve kapısı kapanırsa, insan sabfetmeli; onun bütün işleri tekrar yoluna girer. |
1322 | Seringil serinmek eren kılkı ol, serinse bulur er mesel kökke yol | Sabırlı ol, sabretmek er kişi işidir; insan sabrederse, göğe bile yol bulur. |
1323 | Ölümüg unıtma anuk tur sakın, özüŋni unıtma tüp üŋke bakın | Ölümü unutma, dâima hazır ol, onu hiç bir zaman hatırından çıkarma; kendini unutma, aslını dâima göz önünde tut. |
1324 | Kalınka katılsa sen bekle sözüg, kişiler evinde küdezgil közüŋ | Toplantılarda bulunursan, ihtiyatla söz söyle; başkalarının evinde gözüne dikkat et. |
1325 | Kirişke körü sen çıkış kıl neŋiŋ, sözüg sözlemegil meger öz teŋiŋ | Giderini gelirine göre ayarla; ancak sana yakışacak sözleri sarfet. |
1326 | Tiliŋde çıkarma bu yalğan sözüg, bu yalğan sözün er uçuzlar özüŋ | Ağzından yalan söz çıkarma; yalan söz ile insan kendi itibârını düşürür. |
1327 | Kadaş yak yağukka yakınlık ula, uluğka kiçigke sevüg bol küle | Kardeş ve akrabaya yakınlık göster; güler yüzle büyüğün ve küçüğün gönlünü al. |
1328 | Tuz etmekni keŋ tut kişike yetür, kişi aybı körse sen açma yetür | Tuzu, ekmeği bol tut, başkalarına ikram et; bir kimsenin aybını görürsen, açma, üstünü ört. |
1329 | Tapuğka erig bol bayatka tapın, yazuktın yırak tur özüŋni sakın | İbâdette gayretli ol, Tanrıya kulluk et; günahtan uzak dur, kendini koru. |
1330 | Bolu berse devlet küvezlenmegil, usa edgülük kıl isiz kılmağıl | Saadete kavuşursan, kibirlenme; kötülük etme, elinden geldiği kadar iyilik yap. |
1331 | Avınma bu dünyâka erter barır, ınanma bu devletka terkin karır | Bu dünya ile oyalanma, geçer, gider; bu devlete inanma, çabuk ihtiyarlar. |
1332 | Tayanma tiriglikke tüş teg keçer, küvenme kıvı kutka kuş teg uçar | Hayata bel bağlama, rüya gibi geçer; boş saadete güvenme, kuş gibi uçar. |
1333 | Tiriglik yava kılma edgü kılın, keçer kün içinde kerekiŋ alın | Hayatı boşuna geçirme, iyilik yap; geçip-gidenlerden ibret al. |
1334 | Bor içme fesâdka katılma yıra, zinâ kılma fâsık atanma kara | Şarap içme, fesada karışma, uzak dur; zina yapma, fisk ve fücur ile kara yüzlü olma. |
1335 | Bu iki kılıktın ıduk kut kaçar, ol erke çığaylık yolını açar | Bu iki hareketten mübarek saadet kaçar, bunlar insana fakirlik yolunu açar. |
1336 | Negü ter eşitgil sınamış kişi, sınamış kişiler bilir iş başı | Tecrübeli kimse ne der, dinle; tecrübeli insanlar işin aslını bilirler. |
1337 | Bor içme zinâka katılma hader, bu iki çığaylık tonını keder | Şarap içme, zina etme, kendini koru; ikisi de insana yoksulluk elbisesini giydirir. |
1338 | Bu bordın kopar miŋ yazukka yürek, zinâdın kaçar kut yüzüŋke sudar | içki insanın bin türlü günâha teşvik eder; saadet zinadan kaçar ve zânînin yüzüne tükürür. |
1339 | Sözin kesti ay toldı aydı oğul, unıtma saŋa söz kereki bu ol | Ay-Toldı şöyle diyerek, sözünü kesti:— Oğlum, unutma, sana lâzım olan sözler bunlardır. |
1340 | Tükel sözledim men muŋa bütse sen, sevinç eksümegey sözüm tutsa sen | Her şeyi söyledim; buna inanır ve sözümü tutarsan, dâima mes'ûd olursun. |
1341 | Saŋa sözledim söz kumaru atı, unıtma bu sözler köŋülke biti | Sana söylediğim sözün adı vasiyettir;'bu sözleri unutma, gönlüne yaz. |